’Ve sen şimdi gözlerimin çağlayanından
düşüyorsun dudaklarıma..
Ey benim dilimin ucunda bekleyen
küfürbaz suskunluğum ne duruyorsun!
Hadi o en mahrem sözcüklerinle konuşsana,
Dök içindekileri yürek yangınına sebep olan’a’
Olmuyor imkansızım...
Şimdi gel demeye varmıyor lügatımdaki sesler..
Üç noktalı cümlelerim yetmez anlatmaya..
Sevme beni artık. !
Gelme şehrime git artık küstüğüm küskünlügüm...
Bu
sevda yaşamak kadar ağır boynuma..
Susma ey yanan yüregim.!
Haykır avazın çıktıgınca seni bırakıp gidene kini’ni nefretini.!
Kus suratına içindeki çocugun çıglıklarını .!
Ve sen
sevgili;
Madem gidiyorsun
Git
sevgili...!
Bitir artık ben yolculuğunu!
Senin haberin yoktu,
Giderken vurdugun kapı ardında dayanamadım ağladım...!
Ve sen sakın bilme gözçukurlarıma seni gömdügümü .!
Sen git
sevgili .!
Yolundaki pusulamda bul beni...
Dönme sakın arkana bir ben daha terketme giderken.!
Yol hali derim teselli ederim umutlarımı,
ölürüm her adımında bakma arkana gereksiz...
İzlerimi siler öyle bir kez daha ölürüm...
Düş ağrılarım artıyor...
Şimdi tükenişler içindeyim...
Dinleme sakın yalvarışlarımı...
Sen git
sevgili .!
Tekrardan doğuyorum
sevdanın karnından,
ve başlıyor yalnızlıklarım,
senin giderken attıgın adım izlerinde...
Durma git sen
sevgili .!
Ben bitenleri getiremem zihnine sen giderken...
Düş damarlarım çürüyor
aşka,
terkediyorum gözlerini,
kör kalıyorum gidişlerine...
Soranlara gelmesin diyorum.!
Zaten gelmezsin biliyorum
sende bil
sevgili. !
Ben artık tükenişler içindeyim!!!