Satır Satır Acılar Yazılırken Yezid Kaleminde
Hangi ağıt dindirecek
Hangi yas geçirecek Kerbelânın sızısını Hüseyinler mi ölmüş yoksa Esmalar mı? Daha dün elveda demedik Esma’ya Zulüm tuğyanı İnsanlıktan uzak kanlı gölgeleriyle Küçülürken cisimleri Satır satır acılar yazılırken Yezid kaleminde Daha ne kadar uyuyacak gözlerimiz Ve daha ne kadar susacağız Şimdi Kerbelâ Fırat gibi ç/ağlıyor Yüreklerde kin hanelerimiz viran bağlıyor Nedendir bu matem kimedir firak Haydi Müslüman diril ve ayağa kalk Önce temizle harama b/akan gözlerini Sonra sarıl Kur’ana Arıt kini nefreti kucak aç hasretle sevdiğine Söyle çekinme aksın dudaklarında ki mahpus lehçe Dua dua konuş Rabbimle Rahmetin sağanak olduğu şu günde Bir hazreti Adem niyazı duyulsun Eyyüb yaralarımıza merhem vurulsun Nâr’ın nur olduğu ateşler sönsün İbrahimler gülsün Nefis hutumuz artık karaya vursun Yunus lisanıyla Denizleri aşsın okyanuslara ulaşsın Musa’nın asasıyla Binlerce İsa dirilsin şafak doğarcasına Yakuplar Yusuflar’a hasret kalmasın Yusuflar kuyularda zindanlarda olmasın Mektepler yanlışlara yol bulmasın İdris nebi kefen değil edep gömleği biçsin Bedeli kanla ödenmesin fani dünyanın Ah Hüseyin’im vah Hüseyin’im Haykırışları arşa yükselmesin Kainat güneşimiz Zühre yıldızımız serrehberimiz Efendimiz Biat-imiz sanadır! Ve kim Yezid ise şunu bilsin Şehadet ölüm değildir bize Şimdi Fırat gibi gür bir seda ile Ey bedbaht Yezid güneş balçıkla sıvanır mı? Kıyamet kopmadıkça bu yara kapanır mı? Doğacak bize vadettiğin günler Hakkın Budur dimağımızda tamamlanacak bildiğimiz dua. Salât ve Selâm Resul’üne ve Âl-i Beyt’inin üzerine olsun! Muharrem ayı hayırlara vesile, yeni Hicri yılımız kutlu olsun! |
Yüreğinize saglık