Ali Bebek AğlıyorTek gözlü bir evin Penceresinden mor çiçekler sarkıyor Bir mum aydınlatıyor odayı Loş bir aydınlık veriyor geceye Sesi duyuluyor dışarıdan, Ali bebek ağlıyor. Kırılmış bir penceresi var bu evin Kartonlarla kapatmaya çalışsalarda Bu poyrazlı kış gününde İçeri giren rüzgârla perde havalanıyor İçeride bir soba cayır cayır yanıyor Ve Ali bebek yanına kıvrılmış, hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Evin bacası tütüyor kara kara Sanırsın ki ısınıyorlar, için rahat uyursun İki torba kömür var evde Ve esnafın verdiği kasalar, Yakılmak için konulmuş bir köşeye. Ali bebeğin babası Kadir amca düşünüyor On lirası yok pantolonunun cebinde. Kadir amca işten atılmış dün Bugün her zamankinden biraz daha efkârlı yani Hiç konuşmuyor tek gözlü evde Öylece kanepeye bakıyor Ali bebek sobanın yanına kıvrılmış, ağlıyor. Kadir amcanın kızı Canan... Daha on iki yaşına dün basmış Doğum gününü hiç pastayla kutlayamamıştır belki Yaşı kadar mumu üfleyememiştir Küçük yaşta dilek tutmanın, Zevkine varamamıştır. Oyun çağında hayal kurmayı öğrenememiştir Canan. Onun için mumun anlamı Odasını aydınlatmak için araç olmuştur sadece Ve bu soğuk kış gününde Bir mum ışığının eşliğinde Ödevini yapmaya çalışıyor Canan Öğretmenini çok seviyor ve doktor olmak istiyor Çünkü Ali hasta, sobanın yanına kıvrılmış ağlıyor... Ali bebeğin annesi Ayten abla. Bu soğuk kış gününde Ayakları buz kesmiş kuyudan su getirmekten Üzerinde sadece bir hırka, sarılmış sıkıca Buz gibi suda yıkamış bulaşıkları Eli üşümüş epeyce ve kızıla çalmış Titrediğini hissettirmezdi Romatizması azdım mı Gözünden bir damla süzülürdü o anda Yinede belli etmezdi yavrularına Ayten abla temizliğe gidiyor ara sıra Elleri ayakları nasır tutmuş üç kuruş için "Beyim için her şeye katlanırım" diyor içinden Bir türkü fısıldamaya başlıyor Yanık yanık, bağırdan söylüyor Ali bebek hasta, hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Kadir amca ümidini kaybetmiş Ali için Doktorun söylediği gibi; "Ali bebek çok hasta " diyor. Elinden gelen bir şey olsa Çaresini bulur ve iyileştirirdi mutlaka Kadir amca yapılı, Kadir amca korkusuz... Her zaman durumuna şükreden Kadir amca, "Keşke" demeye başlıyor bir anda. Ayten abla dinliyor. Kadir amca konuşuyor. Canan duyuyor. Henüz on iki yaşında ama Koca bir yüreği var bu küçük kızın Hepi topu beş lira biriktirmiş Canan Avucunu açmasını istiyor babasından Kadir amca avucunu açıyor. Küçük kız bozuklukları döküyor eline Ayten abla ağlıyor. Babası gururlanıyor kızıyla, Kız gülümsüyor. Şimdi Ali iyileşecekmiş sanıyor. Ali bebek üşümüş, hıçkıra hıçkıra ağlıyor... Vakit geç olduğunda küçük kız için, Ayten abla yatırıyor Canan’ı. Alnına bir öpücük konduruyor her akşam olduğu gibi Kadir amca iyi geceler deyip, Üflüyor sonuna gelmiş mumun ateşine. Ali bebeğe sarılıp uyuyor her ikisi de. Ali bebek hasta, annesiyle babasının arasında, Bir yumruk kadar kalmış ağlıyor. Ayten ablanın feryadı duyuluyor. Hayatında ilk kez Kadir amca ağlıyor Sabahına Ali bebek ölmüş, sobanın yanında uzanmış yatıyor. |
:((((((( derin çok derin bir sosyal yaraya parmak basmışsınız öykusel şiirinizle...
saygılarımla.