Ş E H İ R
Ne olmuş? Bu şehire.
Hertaraf yıkık. Sis batırmış. Körebe oynar gibi, Ordan oraya koşturuyorum. Burada bir çocuk parkı vardı. Akadaşlarla hep burada oynardık. Kumdan kaleler yapar. Birdir bir, uzun eşek, Tahtara vallide bir birimizi tartardık. Sis gittikçe yoğunlaştı Sislerin içinden amca benide al dedi. Yaklaştım, Sekiz on yaşlarında bir çocuk. Elinden tuttum. Şehir neden böyle oldu. Diye sordum, Bilmiyorum dedei. Okulumuzda kayboldu. Annemlerde. Bende şaşkınlık, çocukta şaşkınlık. Şehir kabusa dönmüştü. İnsanlar komşularımız, Hiç biri yoktu. Dağlarımız bile. Koskocaman şehir kaybolmuştu. Bir taşın üstüne oturduk. Başımı ellerimin arasına alıp. Düşünüyordum. Ne olacak sonumuz. Bu mahsum çocuğu ne yapacağım. Çocuk yumuşak bir sele, Amca bak sis dağıldı dedi. Başımı kaldırdım. Şehire sanki atom bombası atılmıştı. İnsanları aradım yoktu. Sokaklar ıssız. Kaldırımlarada çocuk ve ben. Elimi sıkı sıkı tutmuş. Beni birakma diyordu. Garip bir şeyler olmuştu. Ama ne anlıyamadım. Yer yarılmış. Yerin dibine, çökmüştü şehir. Ama çocuk yanımdaydı... Oktay Çöteli |