Çiçeklere
rüyalar basamağından inen yolcuya dair
bu kasvet bitecek mi diye soruyor geçmişi ve geleceği hatırlayan istasyonlar senin insen de bitecek inmesen de değil mi neden ağaçlar çok güzel derken arkası gelmeyen o anlatılmaz duygulara kapılıyorsun ki ait olduğun dibin kendi kendine söylenmesi anlatabildiğin kadar bu böyle sulara dokun kıyılarına ve çiçeklere ağzınla kayboldun diyelim sarılarak karışıp bir renk oldunuz bulutları anımsamadan yapamazsınız bunu ıslanmadan ve değişmeden yapamazsınız iyisi mi duymayın bunu ağlıyor yorgun kütük kesilip masa olacak dolap olacak ola ki sizin gözleriniz bir pencereye dalıyor özlemez misiniz ne garip şey ağlarken susmak böyle yağmurlara beyaz tenine dokunup sabahı beklemek aydınlıkta yitecek bir buğu gibi saatleri hızla akıtmanın peşindesin geceler dudaklarınız olana dek beklemek gibi niçin bu korkularınız karanlıkta içime düşen bir sancısınız sadece yontarken taştan bir mermeri cansızlığınıza aşık olmuşum sizi ben yaptım zaten bakın bu akşam eğlencemizde ne var yılan oynatan çocuk ve kavalcısı korkusu ve sizin gözleriniz bedenimden geçen kıvrımlara dikkat edin sevgim basit bir ilizyondu sizi ısırmadığım için. |
Ömer Danişmend. tarafından 12/1/2013 3:38:19 AM zamanında düzenlenmiştir.