Sır Mı Acaba?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İçimdeki Sevgili
Ben şairim, ağlayan bir çocuk, yaralı bir köpek, kanadı kırık bir serçe, dayak yemiş bir kadın, haksızlığa uğramış bir adam, ezilen bir işçi şiirime konuk olur aniden... Masa başında oturup, ne zaman neyi yazacağımı düşünmem hiç. Yazmak öyle düşünmekle olmuyor çünkü. Kendiliğinden oluyor inanın. Yani bir an kendimi orada bulurum. Dövülenen, sövülenin, kovulanın, işten çıkarılanın, işsizin, joplananın, vurulanın, kırılanın, yaralananın yanında bulurum kendimi... Çünkü belli zaman aralıklarında bunların hepsini yaşadım ben. Ben şairim, sevgi konusunda da küçük birikimlerim, aşk konusunda da yaşadıklarım, yaşamak istediklerim ve yaşayamadıklarım olmuştur. Bunları da yazarım ben. Birikimlerimden, bilinçaltıma yer etmiş, oradan silemediklerimden de yararlanırım. Çünkü an gelir, bir şey olur, hüzünlenirim ya da kırılırım veya duygusallaşırım ve o birikenler ortaya çıkar, aşk olur. Aşkı, sevgiyi yazabilmem için de kendime düşsel bir sevgili kurarım ve kendimi ona aşık eder, ona sırılsıklam aşık olur ve düşlerimin güzeline aşk dizeleri yazarım. Çoğu zaman şairin aşkı düşseldir. Şairin aşkı, bu yüzden mükemmeldir. Şairin sevgilisi bu yüzden en güzel kadındır ve ulaşılmazdır. Aşkları ise bu yüzden destansıdır. Oysa sıradan insanlar da sevip aşık olabilirler. Ama aşkları mükemmel değildir ve asla destanlaşmamıştır. Destanlaşan aşklar, mutsuz aşklar veya düşsel şair aşklarıdır. Cumali Cumalioğlu 05.11.2013-16:00
Sevgi saklanır mı aklım ermiyor
Yok mudur umudu, niçin vermiyor Gönül yangınımı neden görmüyor Duygusuz mu yoksa kör mü acaba? Hangi gerçek seven murada erdi Her zaman araya bir engel girdi Aşk ile inleyen bülbülün derdi Gül müdür, yaprak mı, har mı acaba? Genç yaşta kalbimi çalan kız kimdi Aşkımı gizledim hata benimdi O’na açık açık söylesem şimdi Geç mi kaldım yoksa er mi acaba? Bir garip şairim, O’nsuz neyim ki Ya küserse bana nasıl deyim ki Umutsuz, imkânsız bir aşk benimki Gizli mi, açık mı, sır mı acaba? O’nu candan öte canım bilişim Yüreğimde hicran, solgun gülüşüm Bunca dost içinde yalnız kalışım Hayır mıdır yoksa şer mi acaba? Sevdiğine her gün, hep aşık olan Her geçen gün yine sevgiyle dolan Çiçeğe durmuşken goncası solan Benim gibi aşık var mı acaba? Yâr sevda şiiri, ben ak kâğıtsam O bana yazılsa, yürek soğutsam Bilmem efkârımı ne’yle dağıtsam Şarkı mı, türkü mü, ır mı acaba? Aşkla kuşat yâri, sevginle donat Hep aradım O’nu yıllara inat Aşka emek vermek, en büyük sanat Roman mı, öykü mü, şî’r mi acaba? Sevenlerin yüzü gülmüyor niçin Mutlu olmak için sevgiyi seçin İki baş bir beden olmamız için Ayıp mı, günâh mı, ar mı acaba? O’na ayırmıştın gönül köşkünü Neden söylemedin sevda şaşkını Yere göğe sığmaz büyük aşkını Yüreğine gömen var mı acaba? Yârimle bir sefa süremedim ben O’nunla murada eremedim ben Mutluluk düşünü göremedim ben Benim gibi yanan var mı acaba? Sevgisiz yaşama sıkıp dişini Yumruklayıp vurur, deler döşünü İçin için yakan aşk ateşini Yürekte söndüren var mı acaba? Sevgiliye kurban ettim bedeni Aşk gömleği giydim yakıyor beni Bu büyük yangının asıl nedeni Ateş mi, alev mi, kor mu acaba? Gerçek seven aşık yâr için ölür Yüreğine ateş düşenler bilir Yürek yangınıma ne iyi gelir Yağmur mu, dolu mu, kar mı acaba? Gerçekten sevenler şunu da bilir: Aşk için ölmezse ne için ölür! Seven her insanda böyle mi olur Yürekler, ayrılmaz bir mi acaba? Sevdiceğim bana gülünce hemen Yeşerir yüreğim: gül ile çimen Yıllarca aşkını içine gömen Benim gibi seven var mı acaba? Beni bilmese de sağ olsun gülüm Varsın uzak olsun, değmesin elim Eğer yârden uzak gelirse ölüm O’na kolay, bana zor mu acaba? Biliyorum elbet, aşksız hiçim de Cismi uzak ama, kendi içimde Mutluluk her zaman doğru seçimde Yanlışa düşenler kör mü acaba? Yârimden uzakta düştüm bu derde Dört yanda arasam, bölünsem dörde Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir’de Bir Aliye daha var mı acaba? Sevgisiz bir hayat büyük yıkımdır Aşksız hayat ise zehir zıkkımdır Deseler Aliye: Cumali kimdir? Canımın içidir der mi acaba? Cumali Cumalioğlu 18 Ekim 2013 |