Otoriter Kaynana - Fatih'in DönüşüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şirine, hastanede yatarken annesi Nevbahar Hanım, yeniden evlenmelerini sağlamak için Şirine’yi kandırmaya damadını nasıl ikna ediyor?
Otoriter Kaynana
Girmesi yasak ama Şirine’nin haneye Dilaver’i atlatıp girmişti hastaneye. Korumalar bekliyor hastane yapısında Aile toplanmıştı klinik kapısında. Bekir’le hırlaştılar O’nu görene kadar Korumaya emretti kaynanası Nevbahar: Önüne durmuş Bekir engelliyordu O’nu -“Bırakın gelsin!” dedi “bu bizim özel konu.” İyi bir yalakaydı hemen yana çekildi Aldığı emre uydu, o an boynu büküldü. Otoriter kadının bakışları bağırdı Kafa işaretiyle yamacına çağırdı. Gitmişken Vazgeç O’ndan Şirine’nin annesi görüp geçirmiş kadın -“Yanlış iş yaptın” dedi “belâyı sen aradın! Bir körün taşı gibi gelip kızımı buldu Öldürdün sevgisini; nefretle, kinle doldu.” Ameliyattan çıkmış artık kımıldıyordu Nevbahar damadına şöyle fısıldıyordu: -“Gitmişken vazgeç O’ndan, dönüp ardına bakma Şirketini yık ama sakın yuvanı yıkma! Bunlar geçici şeyler eşin yerini tutmaz İstekleri olmazsa, huzur verip, uyutmaz. O’nda bulduğun neyse bırak O’nunla kalsın Şirketten ne koparıp, ne alacaksa alsın!” Sena’dan Vazgeçmezsen… -“İyi ki küsüp gitmiş; dön, yuvana sahip çık Kurtul O asalaktan; diren, az dişini sık. İyi düşün çocuğum dolapların, hilen var Değerli kayıpların, boş yere yitilen var. Bu fırsatı kaçırma sonra pişman olursun Şimdi sahip çıkmazsan sonra düşman olursun. Özel durumlarını bilmeyen var, bilen var Sena’dan vazgeçmezsen çekilecek çilen var! İlgilidir seninle, giyeceğini bilir Sağlığını düşünür, yiyeceğini bilir, O, zayıflıklarını korkularını tanır Saygıda kusur etmez, büyüklerden utanır.” Kadınlar Duygusaldır -“Bak oğlum beni dinle, işte sana bir fırsat Yanında olduğunu şimdi O’na duyumsat! Bunu yapabilirsin, daha gençsin, yiğitsin Yaşadığın her neyse bırak O’nunla gitsin. Ben kızımı tanırım barışmayacak sanma Çok yufka yüreklidir, inadına aldanma. Şimdi fazla duygusal, şu an en zayıf anı Belki de bu kazanın budur hayırlı yanı. Kadınlar duygusaldır, Çabuk etkilenirler Çok da kırılgandırlar, hemen öfkelenirler. Affedici olurlar, sen de bundan faydalan Şirin’den özür dile, pişman oldum de, falan… Hafta Kötü Başladı Hafta kötü başladı: Sancılı ve uğursuz Bilinçsiz konuşuyor: Acılı ve huzursuz. Zararı kendineydi yine şeytana kandı Hep Ebru’nun nickini yinelerken uyandı. O baygın hali ile “Ah Maria!” diyordu Narkozlu halde bile hâlâ kin güdüyordu. Nevbahar damadına: “Haydi şimdi git” dedi “Hemen sokul yanına, git elini tut” dedi. -“Bırak biraz bağırsın, O’na iki laf ettir Daha ne duruyorsun? Git kendini affettir! Bedeni iyileşir her şey senin elinde Ruhunun tamiriyse senin tatlı dilinde…” Pişmanlık Rolü Odasına girince başını yan çevirdi Gözlerini kaçırıp bakışını devirdi. Şeytanca ve etkili kullanmalı dilini Güzel oynamalıydı bu pişmanlık rolünü! Az onurlu bir insan biraz utanmalıydı Fatih kayıplarını geri kazanmalıydı. Hemencik ikna oldu, karar verdi aniden Kazanması gerekti mallarını yeniden. Utanmış gibi yapıp, pişman gibi davrandı Şirine yine gelen sancı ile kıvrandı. -“Geçmiş olsun bir tanem!” dedi utanmış gibi Şirin birden canlandı, O’na inanmış gibi… Barışa Davet Şirin’i en çok üzen bir yara da başında Kolundaki takılı şu hortumlar dışında, Bilinci yerindeydi, iyi direniyordu Acılarına inat güçlü görünüyordu. İyi gibiydi ama intikam düşündeydi Ruhen de yaralıydı öç almak peşindeydi. Hiç bir şey söylemeden sadece alkışladı Fatih oldukça kibar, dil dökmeye başladı: -“İnadı bırak aşkım, öfkelerine uyma Yeniden deneyelim “melek yüzlü”ne kıyma! Benim pişmanlığımı sen de görebilirsin Belki beni affedip fırsat verebilirsin! Birazcık şansım varsa; şu kadarcık, küçücük Belki bir sevgi sözü, belki de bir öpücük!” Ya İyileşemezsem… Şirine’nin yüreği intikamla dolsa da Fatih’i görmek için can atıyor olsa da… Yüzünü çevirmişti öfkesi tez dinmedi Hep bugünü bekledi, ama hemen dönmedi. Şirin’in dönmeyişi ortamı az gerdirdi Fatih gayet yumuşak konuşmayı sürdürdü: -“Cahilce bir iş yaptım, benimki bir hataydı.” -“Başka bir şey istemem, bacaklarım tutaydı… Nasıl basketbol oynar, daha nasıl koşarım Ya iyileşemezsem böyle nasıl yaşarım?” Derken iki gözünden yaşlar süzülüyordu Sakat kalacak diye pek çok üzülüyordu. Üç Benini Özledim -“Bir doktor çağırayım, ağrın çok mu bir tanem Beni affetmenin bir yolu yok mu bir tanem?” -“Bize ihanet edip O’nu istedin kendin Senanur’a tutkunu nasıl edip te yendin? Öyle çok yoruldum ki, hiç kalmadı takatim Ben hâlâ kiloluyum, şimdi bir de sakatım. Ölsem sevinir miydin, yoksa üzülür müydün Senanur gitmeseydi yine de gelir miydin? Başka birini bulur, yine beni üzersin.” -“O nasıl söz bir tanem Allah gecinden versin Ah çekerek uzaktan her gün seni izledim Elbet gelirdim canım, üç benini özledim! -“Bana mesafeli dur, yatağıma oturma Olanlar senin suçun beni boşuna yorma!” Senanur’un Nerede? -“Yokluğunda mutsuzdum, acı çekti bu yürek Ben kötü huylarımı, sen inadını bırak!” -“Hep böyle yapıyorsun, ben bir inatçı mıyım Yoksa Senanur gibi ben bir fırsatçı mıyım? Bir ince belli için beni bırakmadın mı Güzelim yuvamızı sen kendin yıkmadın mı?” Aldatılmaktan fazla Şirin’deki kırılma Güzel yüzünü bozan alnındaki yarılma… -“Kast ettiğin ben miyim, bir taneni ne yaptın Benim kusurum yoktu, aşkımızı sen teptin!” Renkten renge giriyor sararmış benzi beti Derin bir iç geçirdi sonra da devam etti: -“Gerçekten özledin mi, Senanur’un nerede Ben O’nu göreceğim Allah şifa vere de…” Fazla Yorma Kendini Yaşananlardan sonra haksız denilemezdi Şirin’in çektiğini Fatih hiç bilemezdi. -“Yeterince üzüldük artık bana darılma Sonra da konuşuruz daha fazla yorulma!” Çektiği acılardan buruşturdu yüzünü Fazla dayanamadı Şirin, kesti sözünü: -“O’nu tercih etmiştin, sendin bırakıp giden İki kez yıkma beni bıktım sahte sevgiden!” -“Daha sonra söylersin fazla yorma kendini!” Unutamıyordu ki, nasıl bitecek kini? -“Aşkından yanıyordun nasıl oldu da söndün Lütfen doğruyu söyle yalı için mi döndün?” Belki Çocuk Yaparız Birkaç ayda yaşlanmış olgun görünüyordu Makyajsız yüzü ile solgun görünüyordu. Doğrulmak isteyince “dur, sen doğrulma” dedi “Sonra da konuşuruz fazla yorulma!” dedi. -“Ne sözler döktürmüşsün Ali’ye ne demeli Gel birlikte atalım geleceğe temeli… Biz eski aşıklarız senle nasıl koparız Olanları unutup belki çocuk yaparız! Senin yokluğunda ben mutsuzdum, acı çektim Saçlarıma ak düştü, baksana nasıl çöktüm! Bize zarar veriyor bu ayrılık boşuna İstediğini söyle, yeter ki şans ver bana!” Çiçeğim Nerede? -“Yenisini bulunca hemen beni dışladın Ben kabul ettim mi ki, pazarlığa başladın? Çocuk mocuk istemem, yine şişmansın dersin İneğe benzetirsin, sen yeniden gidersin! Biz annelik-babalık yapabildik mi Mert’e Hastaya geldin madem hani çiçeğim nerde?” -“Şimdi burada canım koymalısın bir virgül Yakana takacağın pırlanta taşlı bir gül. Atasay’la konuştum geri verebilirsin Figürü beğenmezsen değiştirebilirsin. Alerjini unutma, hiç kıyar mıyım sana Ben dönmeye hazırım bir fırsat tanı bana.” Evlenelim Yeniden -“Biz nasıl boşanmıştık anlaşıp tek celsede?” Hemen elini tuttu aceleye gelse de; İkisinin yerine karar verdi aniden: -“Kimseye duyurmadan evlenelim yeniden!” Yepyeni bir başlangıç sunuluyordu O’na Bir bakıma gelmişti oyunun da sonuna. Estetiysen doktoru giderecek izleri Eski güzelliğine kavuşacak yüzleri. Şirine aldanmıştı Fatih’in son kozuna Nasıl da inanmıştı o yalancı pozuna! Sena’yı unutmuştu dünden hazırdı buna Ayağa kalkabilse atılacak boynuna! Böyle Çıkar Aheste -“Az mı kavga etmiştik asırlık yalı için Kalp kırmaya değer mi dünyanın malı için? Ben seni biliyorum hızlısın, yiğitsin de “Tamam varım” demişti “şu tedavim bitsin de…” Geçmişe sünger çekip sorunları yendiler Her şeyi unutarak yeniden evlendiler! Varsa yoksa Fatih’ti, yalnızca O’na taptın! Furkan’ı düşündün mü, ya Ebru’ya ne yaptın Arada kalıyorum dedi ve dargın gitti Gerçeği öğrenmeden bana da kırgın gitti. Fatih için yaşadın, O da şimdi kafeste Günahsızı üzersen böyle çıkar aheste… İstersen hiç sürdürme, gerek de yok oyuna Artık rahat uyursun O’nla koyun koyuna! Cumali Cumalioğlu 17.01.2010 - 20:40 |
Yalancı ve çıkarcı sevdalar....
Böyle bir evlilikten ne hayır gelir...
Doğacak bebelerinde hayrı olmaz......
Verilen emeğe hayran olmamak elde değil......
Tebrikler....Teşekkürler......Saygı ve selamlar..........