ÖLÜYORUM SANIYORSUN, YALNIZCA ÖZLÜYORSUN
Duyguların çelişkisi,
Bölüyor yine uykularımı Dünyadaki en değerli varlığa sahip olmakla Kaybetme korkusunun Saç diplerime kadar ürperttiği Mutluluğa beş kala dalınmış bir uykudan Yine sana uyanıyorum Kaybetmekten korkuyordum seni Sonra hatırlayamamaktan Korkuyordum Hatırlamaya gücüm kalmamasından, Senin izlerini taşıyan zamanları. Kapatıyorum gözlerimi Göz perdelerimde oynatıyorum Aşkımızın pandomim senaryosunu O gün O bana ilk geldiğin gün kar yağıyordu Üşüyordum, Üşümenin güzelliğini, Yanan avuçlarında görüyordum Kar yok şimdi havada Güneş yakıyor tenimi Fakat ısıtmıyor ellerimi İçerimde biryerler buz tutuyor Bu defa sensiz üşüyorum... Adını koyamadığım bir varlığın Avuç içlerinde sıkılıyor kalbim Nefesim yakıyor göğüs kafesimi Dalmışım... Ölüyor muyum diyorum Özledin diyor bir ses, Sadece özledin Nefesim kesiliyor Sabahın ilk ışıkları Seni fısıldıyor Aklıma geliyor sıcaklığın Evren nefes diye seni bahşediyor Göğüs kafesimin kuytularına Özlemekten canım yanıyor Kanayan bir yarayı Görmezden gelmeye çalışmak gibi bir şey Özleyip de bir şey yapamamak Uykularımda sabahlatıp seni Uyanıpta yanımda bulamamak Sonra hayallerimizi bahşediyor evren Yaralarımı sarmam için Dudaklarının gezindiği bir kahve fincanı Dağıtıyor bulutlarımı Akreple yelkovanın sonsuz kovalamacası Fısıldıyor güzel yarınları İkimiz için çalıyor Mutluluk senfonisi Uyandığımda senden başkası değil Hissedeceğim nefesin sahibi Başkası değil Kapımda bir bahar sabahı beliren gölge O gece, Mutluluğa beş kala dalmıyorum uykuya Yanmıyor canım Yalnız üşümüyorum Evren; Seni bahşediyor bana Hayat diye Ben; Seni bahşediyorum dizelere Üşüt bütün yalancı sıcaklıkları Sayfalarda, Anılarda, Akreple yelkovan arasındaki o sonsuz kovalamaca da Yalnız ve yalnız Sen kal diye... (HAZAL) |