Al ömrümü götür götürebilirsen
Bir çocuk gibi gözlerim ışıldar
Kokun sinmiş tenime İçim sen kokar Kırılgan cümleler arasında yalnızlığım Al ömrümü götür götürebilirsen Yapraklarım sararmış dalın birinde Damlalar yağmur olacaksa gökyüzüme Gözyaşlarımı içime akıtırım günün birinde Yine sensiz öldüm gecenin köründe Al ömrümü götür götürebilirsen Dalında kırılgan bir gül kokladım Dikeni kanattı of bile demedim Özlemlerine sarıldım Bir zamanlar benim olan birine Al ömrümü götür götürebilirsen Yağmur olup yağdım, her gece kendi içime Hayalin ne kadar yağar üstüme bilemedim Bir haber almak için saatlerce sustum kendime Bir baktım seneler sel olup akmış yüzüme Al ömrümü götür götürebilirsen Köhrolası bu gecede aklıma geldin Acının mor renginde kalbime rüzgarı çaldın Çatlak dudaklarıma bir bardak soğuk çay sürdün Hayallerin saçlarımı okşuyor soğuk ellerinle Al ömrümü götür götürebilirsen Yüreğimde tükenmiş bir umudun direnişi Sokakları yağmalanmış bir ambulansın siren sesleri Ölüm döşeğinde içine kapanan bir yara Sınırları talan edilmiş sonbaharın ayak izleri Al ömrümü götür götürebilirsen İbrahim DALKILIÇ ( 30/10/2013 // 20:30 ) |