Kaldırma Meylini YüreğimdenAcının mor alıçlarında kırağı şamarı Yalnızlığına sarılmış rüzgârın kırbacı Kar eriyiğine sesini bırakıyor çocuklar Islak bir kaydırakta kış özlemi emziriyor Çatlak dudaklarda az şekerli bir kahve Deniz buğulu, alabora sefer hazırlığında Kadın sayıklamalı mısralarla geceyi okşuyor Fısıltılı bir sessizliğin kelimeleriyle sevişiyor. Şarap pişmanlığın ıslak kilerinde kükremiş Kimliksiz bengisular alaca şafağın nöbetinde Anılar pişmanlığın hüzzam kramplarıyla sus Bir adam, teninde kırbaç vuran yalnızlıklar Yüreğinde tükenmiş bir ömrün hazin bileziği Yosun topluyor balıkçılar öfkeli denizlerden Aşınmış belleklerde telaşlı yaşam keşmekeşi. Sır saklıyor günler, yaşlı ayaklarda hazin sızılar Tükenen zaman lodosunda coşkusuz halaylar Fazla yorulup, az dinlenmek vaktidir yatakta Bir ömrün aşina duraklarında kayıp insanlar Tende alçak bir meyil, dudakta güz tortusu Varlık kendini inkârda, belki öfkenin yontusu Küskün acıların memesine merhem neylesin Tutku kendini ihbarda, hüzün yangın sorgusu. Kaldırma meylini yüreğimden, yiteyim kendi içimde Hicaz gecelerin esrik göğsünde uyuyayım derinden Kollarındaki şafaklara istifle yar çocuksu sevinçlerimi Sınırları sevince çıkan bir aşkın kapılarını ört üzerime Halatlarını çöz sevda gemisinin, aşk toplar yelkenlerini Düşler sarmalında birlikte tutalım mutluluğun nöbetini. Selahattin Yetgin |
kaleminiz kavi olsun saygılarımla