Saçmasapan Geçişler Gümrüğüah bu geçirgen toprakta başı sonu sisli iki uca dayalı kırılgan günlerimiz dudağımızdan düşen her söz gibi eski her aşk gibi ölümsüz düşlerimiz.. geri sayımlar gibi heyecanlı geri kalanlar gibi yoksul dünlerimiz şimdi hangi şiirde bulsak da sizi öylece bassak bağrımıza.. gönyeli pergelli ve cetvelli bu dünya bütün olasılıkları da hesaplanmış.. ben seni seviyorum düpedüz nokta bak yine edebiyatı çok eksik kalmış.. oysa salılara bağladım izin misyonumu siyonist yapılanmalara karşı biliyorum daha bir sivrileştikçe kelimelerin ucu kalamış’a gelmeden huzur bulabiliyorum.. bir de bankalara gitmesem artık diye kulvar değiştirirken bu şiir bir tretuvar çiçeği kadar bariz şehirli olabiliyorum.. nehir yataklarının dolmuşluğundan oluşacak sel ihtimalinden tut da bu kış dökülen kavak tüylerinin ara sokakları bile esir alacağını bu yaz ve boruların eskiliğinden kaynaklı basıncı düşürülen şebeke suyunun hidroforsuz binaların üst katlarında ip gibi aktığını bilecek kadar hem de şehirli olabiliyorum.. bir de şu barlarda eskimiş kadınların yüzlerindeki sahte cennet gibi aynı elin olmadık adamlarının olmayacak düşlerine gülerken bu kadar sefil olabilir ancak şu hayat diyebiliyorum.. ama o gözlerinden kalan kesik var ya hani bütün tamponların çaresiz kaldığı geç kalınmış tüm sevinçlerle gelip bir iç kanama gibi dökülünce mideme işte o zaman kıskıvrak yakalanıp ne diyeceğimi bilemiyorum.. buna da tutulma deniyor işte bazen güneşin de başına geliyor.. Volkan Aksal |
İşte tam o anda... Tüm kirlerimizden arındırıyor bizi aşk ve sevgilinin çıkarsız ve hesapsız bakan anaç gözleri...Aşk da olmasa hepten yekiz yani bu dünyada!
Gözden kaçırdığım bir şiir; iyi ki rastladım...
Saygımla ve hayanlığımla....