Çıkmaz Sokak
eski bir yağmur
üç mandal beş parça şiire karşılık değiştirdiğim bileklerinde güneş dövmeli kadınlar arnavut kaldırımları çıplak ayak sesleri bir örnek apartman boşluklarında sıkışan güvercinlerin kanat vuruşları gün batımının kaçak öptüğü od ağaçları esintisi şu durmadan dinlediğimi musiki ters ışıkta siyah beyaz fotoğraflar bak bu hep böyle değildir bu pastel gök ara sıra delinir pis sular taşar mazgallardan kağıttan gemiler erir küfür aşktan sıyrılıp nefrete evrilir insanın şu çıkmaz sokağın bitiminde canhıraş suskunluklarla duvarlara çarpıp sekesi gelir dedim ya bu hep öyle değildir hep böyle de değildir nasılsa nasıl boş ver bir sigara yakıp trenleri düşünüp şiir okuyalım gerisi gelir |