Tevriyesel Dılamınsın
Hayrettin Taylan
türk şirinde ilk ve yeni tarz… Letrik Tevriyesel tarz( letrizm harfçilik, tevriye, ikiden fazla anlam) el k’eman s’esi kadar t’iz t’özlerim var. h’iç g’özüme giden tazeliğindesin ömrün b’ağlanışım b’ağlamasındasın, b’enlik ç’alıyor s’algımdan akordu bozulmuş hayallerimin ç’alınışı , dünyamı ç’alarak , b’eni b’enden alarak k’avuşmanın kavuştaklarına getiren türkü gözlüm, hayal ve h’alay başlım… --dılamınsın…. k’ayboluşlarda k’ayna’yan, algının seyrisin. y’alansı , kalansı, salansı, bensi bir umudun t’anıydın, bensizliğin ş’anı gibi s’arındın, alındın, k’atıldın, serildin ömrüme. k’ağıtların dilinde değildin k’alemlerin s’özsüz romanıydın. bir şiire şir, bir şire aşk içimlik şirdin şirinliğini tümleyen benim keremliğimdi kerevetemize engel k’aflar vardı. kavrulan y’alanların k’avında esrik küllerin kulları vardı gözyaşlarına gelen, damlaların ünlem sinerjisinde birikirdim enerjim. zenliğinin zengin demlerinde gün’eşi söndüren s’an’dın çâr’eninde yolcudur çareçeliğin çaresiz ummanların muammasında bulurdum seni ben d’eliyim , veliyim, senli gecenin seliyim, gitmez denilen her şeyin şeyhiyim der’gahıma gelir sevilerin, ünlemlerin kuyruğunda dirilir cümle cemalin. soru işaretiyim uğrunda bıraktığım uğur böceklerimle s’uçtan bir s’uca, s’enden bir b’ene tümlenmiş yarınlar aziziyim. sular sevmek kadar beyaz, beyazlar su kadar berrak. bensizliği bu yüzünle bırak benlik ümmetinin sığındığı mutlak ışık seyriyim sevmek benimle başlar, s’ana kadar güllenir, küllenir, dillenir |