eroritmik
Söylendiği gibi mahşer gününde
eşitlenecekse insanlık eşitliğin imkansızlığı mahşer günü aracılığıyla verilen ilahi mesaj mı? Toprağın içini boşalttığınızda geriye karanlık çukur kalır. İnsandan sanatı çekip aldığınızda geriye karanlık sorular kalır... Kadın ve erkeği hayat ağacına benzetiyorum milyonlarca kadın ve erkek, ağacın yaprakları… Kökte ulvi bir şey için iki türün mücadelesi hayat... Kalın dallar ucunda ince, kırılgan taze yapraklarız arada rüzgar esiyor ve birbirimize değiyoruz. İşte o zaman irademizde gibi aşık olduğumuzu, sevdiğimizi söylüyoruz. Başkalarının nasıl yazdığı kimin umrunda? Sabah tuvalete girdiğimde başkaları nasıl sıçıyor diye düşünmüyorsam şiiri de öyle yazıyorum… siz hepinizseniz, biz de hepimiziz kendinde olan ruhu kolaydır ki bu bazıları için bile zordur. Asıl mesele, demkeşi terbiye edebilmektir. İnsanın içinde iyilik ve kötülük, yarım haldedir. Kalan yarısı ise talih ve talihsizlikle ilgilidir. Özü oluşturan asla değişmez bazen kararır bazen parlar... deniz, yerdeki gökyüzü. güneşi sarıya ağacı yeşile sığdırmış birisi. ve renkleri de günlere bölmüş... hayvan gibi çalışıyor hayvan gibi yiyor hayvan gibi sevişiyor ve sonunda bir hayvan gibi ölüyoruz. Tek farkımız, bu yaparken bir standart geliştirmiş olmamız... hayatta üç yalnız, bir mutluyu götürür… Beni öpmeni istemiyorum, öptüğün heryerde olmak istiyorum. başını kaldırdı, ayağındaki ayakkabı kendinin kol saati, ev, iş hepsi kendine ait.. peki ben kime aitim diye düşündü. kuşlar bu kez sessiz geçti ve hiçkimseye, hiçbir yere ait olmamanın eksikliğini hissederek yürürken uzaklarda rüzgara bırakılmış uçaklar düşüyordu gökyüzünden... tanrı kendi varlığına inandıramamışken gel de o kadını inandır aşkına... Bazı kadınlar var ki onlara sevginden hergün on-on sekiz santim verdiğin halde mutlu olmaz… geceninenderinsaatindebekleyen karatrengibiçokyavaşağırağır hareketettirüzgarseninardından… |
realite...