nar-ı sevdayakup’un gözüyle sen hiç Yusuf’u gördün mü kaldın mı hiç dört duvar arasında biçare zifir gecelerde tel tel ördün mü züleyha saçlarını. çoğalttın mı, saç/aklarında Zühre Yıldızı. kör kaldın mı Kuyularında sahipsiz yandın mı İbrahim gibi h/arından kaldın mı gün/ahlarınla, zemzem kuyularında susuz. yıkadın mı hiç yüzünü arından. can verdin mi Neccar gibi, düştün mü eteklerine yarından. yandın mı yandığı gibi. kandın mı kandığı gibi. hazanında gazele sarıldın mı gül gibi aylak yazlar eskittin mi diz boyu, büyüttün mü eteklerinde. solgun hercai bahar diline mimlenmiş imlasız cümlelerin otağında buz tuttu mu düşlerin serkeş nidaların galebesinde kapıların dövüldü mü pervasız isimsiz kaldın mı dudaklarında yârin kül bastın mı n/isyan naralarına gammaz akşamları sarıp peşine asi uykularında nilüfer kokan düşlerin esrik bir hazan günü toz duman küllerinde yılgın iklimlerde çarmıha gerip aylak yazlar soldurdun mu saç/aklarında eşiğinde çavlan sesi g/izlerin gamzelerinde silinmiş tebessümlerle sükutuna asıldın mı lâl olmuş nidaların |
diline mimlenmiş imlasız cümlelerin
otağında buz tuttu mu düşlerin
serkeş nidaların galebesinde
kapıların dövüldü mü pervasız
isimsiz kaldın mı dudaklarında yârin
kül bastın mı n/isyan naralarına
gammaz akşamları sarıp peşine
asi uykularında nilüfer kokan düşlerin
esrik bir hazan günü toz duman küllerinde
Bu ne guzel bir anlatimdi.. Diyecek bir sey bulamadim , huzunlerin, caresizligin ya da yasanmisligin en uc noktasinda ki yurek atisi siirde hissediliyordu..
Gonulden tebriklerimle.
Selam saygilar..