54
Yorum
54
Beğeni
5,0
Puan
5873
Okunma
I.
vakit şimdi
bir üveyik sürüsünün kanatlarında yolcu
filistinden arakana
bir kelebek endamıyla süzülür
şahikalar üstünde
ha kayboldu ufuk çizgisinde ha kaybolacak
kıyamında zikre durmuş yürekler susta
diller tutulu
dillerde aynı terane
aynı dilemma
geçmişine rahmet okur
II.
gün solmaya namzet
gurubunda bir yakamoz silueti
asumana göz kırpar
renkler pembeye küs, gri siyah bir tonda
f/ecrin afakında tutu(k)lu tebessüm
kah bir deccalın türküsünü fısıldar
kah bir doğum muştusu b/ekler
belli belirsiz bir eşkâlin peşinde
III.
İpi kopmuş doru taylar misali
meçhule sürülür z/aman
hoyrat
rüzgârında kesif bir barut kokusu
def(n)edilmiş, şehrin mezarlığında
ölülerin ölümsüzlük sırlarını fısıldar
gecenin efkârı sarmış gündüzün terennümünü
yürekler aynı kanarken
gözlerde aynı yaşlar…
IV.
kelebeklerin kanadında şimdi renkler solmuş
bebeklerin çıkmayan avazında soluksuz
uçurtmalar vurulmuş delik deşik
çocukların sevdiği şekerler de
baharın matemi düşmüş gündüzün eteklerine
bosna yasta, insanlık kodeste mahkum
V.
avrupa uyuyor
sus bosna sus
neretva kan kızılı akıyor sessiz
bir kelebek kadar çaresiz
ayakları çözülüyor mostarın
hava puslu, sırp cellatlar av peşinde
tarihinden utanıyor insanlık
talihine küs
neretva yükselt sesini
vur, mostar’ın ayaklarında aksetsin sesin
kıyılarını d/öven dalgalardan utanma
oluk oluk akan kanından arın
yırt kefenini gecenin
gündüze ulaşsın sesin
neretva!
huyun kurusun, huyun
b/ak, asi nehrine karışmakta suyun
bir deccal daha doğurdu medeniyet
musasını arayan firavunlar peydahlarken istila
şiirime sesiyle yürek olan, Turgay COŞKUN (suskunbiradam) a teşekkür ederim
5.0
100% (59)