Bir Yalnızlık ŞiiriTerleyen avuçlarımı, Penceremin kıyısına dayar Dalarım. Her gece içimde Aynı ızdırabı duyarım; Yalnızlık… Sesime sesle, hissime hisle Mukabele edenim yok! Burada akşamlar, Başka olur her yerden; Duyabilirseniz eğer. Kâğıt, kalem, Bir bardak çay, Ve Alaca’ya gölge veren Sıra dağlar, seyre değer. Kâh pembeleşir, Delikanlılık hülyalarım gibi; Kâh morarır; Hayatımı mahveden Bedbahtlığım gibi… Yeşilken gözlerime benzer de, Sonra siyaha bürünür; Hayallerimin yıkıldığı İstikbalim gibi! Sokak yanlarında evler sıralı, Çöp konteynırlarını bekleyen Sokak kedileri; Ara sıra tüten bacalar da olmasa, Kim yaşıyor bu şehirde, Kimin bu şehir? Ve işte bu gece de, Ölgün sokak lambaları Ve sen karşımdasın! Ne çıkar; uzaktasın… Benim hissettiklerimi Sen de hissediyor musun? Susun! Gecenin sessizliği, Ruhumdaki fırtınayla bozulmasın, Alın yazın ne yazarsa yazsın! Bu şehirde yaşamadıysan, Yaşamıyorsan, Anlamazsın! |
Büyük bir sessizlikle okudum şiiri.Ruhundaki fırtına,benimde ruhumdan
derin izlerle geçti.
Sağol hocam.