KAR TANEMHiç bilemeyeceksin, Sabahları nasıl uyandığımı Gözlerimi ilk açtığımda hangi ismi andığımı Derin ayrılık elemi duyanların nasıl doğrulup gökyüzüne baktığını, bilemeyeceksin. Hazin bir aşk bu, Kar tanem Hiç bilemeyeceksin… Kışın yanan soba başında mırıldandığım Kürdili hicaz şarkıyı, Orhan velinin hangi şiirinde çok ağladığımı, Ne zaman gamlanma gönül desem Yana yana gama bandığımı ruhumu İnadına kanadığımı Hiç bilemeyeceksin kar tanem… Hazin bir öykü bizimkisi… Haydarpaşa’dan kalkan trenlerin Vagonlarına yükleyip Nakaratına gömdüğüm senleri, Okuyup sezemeyeceksin. Ah Salacak sahilinden bıraktığım cam fanuslara kurduğum aheste cümleler Dönüşün kadar ağır, Dönüşün kadar zor, Hüznün gözyaşına gebe senlerim Ruhumun esareti senelerim Aşkın bulut bulut akarken gök kubbemden Nereye sürüklediğimi senden kalan tozları Hangi topraklarda ram olup yağdığımı Kar tanem, Hiç Bilemeyeceksin… Akşam 18.30 boğaz vapurunda güverteden savurup attığım gamları İsminle müsemma yıldızların zedelendiğini sularda Denize karışan duygularımı Burnumu yakan keskin iyot kokusunu Sen misin yoksa? Sensizlikten kalan boşluğumun yansıması mı? Ve martılara söylediğim şarkıda Adı geçen nevi-i münhasır kimdi ? Hazin bir aşktı bizimki… Kar tanem Hiç bilemeyeceksin… Şimdi hangi gam yüklü geminin küreğiyim, Hangi gönül denizde çekiyorum kendimi bilmiyorum sahile ağır ağır Bir vuslat mı bu varış, Yoksa senden kaçış mı ? Derin suların karanlığında, Ah dar boğazındaki düğme olaydım da Tek bir dokunuşunla dolanaydım boynuna diyesim var da Her şiirimin sonunda Yoo o kadar kolay değil Ölümüne bir aşk bu…. Olmasaydım bir yangın yeri senle yanan Sen olmasaydın bir kar tanesi… Kavuşmak mı ? Kim bilir belki belki... GÜLDEN KALEM |
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin susmasın
_____________________________________________________________Saygılar