Dilimde hiyeroglif yüz kazılarıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın “Eğer/ki konuşabilseydik!
Avuçlarımla kum sunmazdım sana Çitlembik vakti bir ömür yakardım Duvaklarında…” Sustun; Kalemi yüreğimde kanarken Sarı sözcükler eflatuna boyandı Hep beyaz düşlenir iyi olsun diye Kumral bakışlar gizlenir/ Sevmek belki de balçığına batmak hayatın Çamurlaşmak evrim düzleminde/ Oluşamazsak! Hangi körün kuyusuna taş atılacak Çiçeklerin en iyisi koklanır En derin yürekler ötelenir Sarım görüm gitmezdi elbet Susku karışacak duru suya Gözlerin pimini çekiyorum Sensiz orgazm bu saatler Limansız gemilerin direği gibi Sözlerim savurgan nazında Dilime çalınıyor kara Ekmeğim bal iken Tuz bastım dile Hissiyatı yoktur Kalbimin… Kalbim! Aşk terinle sırılsıklam Kollarımda yamacın Korkusuz düşlerin layığı Çözülmez bilmecenin Soldan sağa salıyım Uzak ülkeler diyarına Muamma biletlerin Zaman halısında Süpürülen mecnun Canıyım/ Can vermesen de kanıma Şimdi; Sen düşün bahtını Ayaz gecelerin krokisinde Alaz yalnızlıkları giyin Kanaviçe açan geceliğine Yağmur her vurduğunda Kapılar gizli yüzüm donacak Dilimde hiyeroglif umutlar beslenecek Çocuk kalmış yanımıza… |