Nefretimizin Aslıdır SavaşlarınızEy yüreklerinde öfke Ellerinde silah kan akıtan Çehresinde gül değil diken büyüten Zulmeden, zalimliği başarı sayan düşman Sözüm sanadır, sana… Sağır değil gördüğün bu yürekler Yüzlerinde perde yok, ışıl ışıl bakar gözleri Silahın alasını da tutar gerekirse elleri Hainlik tohumları ekilmedi ki içlerine sen gibi Savaşa koşarak gitsin ayakları… Ey kötülükle, kanla beslenen düşman! Beyaz gecelerimize, ayımıza, yıldızımıza Kanımızla boyadığımız bayrağımıza, Yüzümüzü aydınlatan, içimizi ısıtan güneşimize Yan gözle bakma sakın! Biz Ata’nın yadigarıyız Korku nedir bilmeyiz. Aklımız kadar parlaktır gözlerimiz Yüreğimize ekilen sevgiden doğar sevmelerimiz Taşıdığımız değerlerle süslüdür çehremiz Her karanlığı aydınlatır insanlığımız Bu yüzden ürkek bakmaz gözlerimiz… Dimdiktir yürürken, düşünürken başımız Savaş istemez ne küçüğümüz, ne büyüğümüz Barıştır çoçuklarımızın adları Bu yüzden nefretimizin aslıdır savaşlarınız… Rukiye ÇELİK Ankara/20 Eylül 2013 |
İnsanlar sevgilerini, nefretlerini, coşkularını, suskunluklarını içinde tutamazlar. Sesli olarak duygularını boşaltmak isterler... İşte bu gönül döküntüleri, sözcükler topluluğu acı da olsa, tatlı da olsa şiir olur. Şiirin iyisi kötüsü olmaz... Yeter ki gönülde duygular dökülsün.
Ne mutlu ki bu duyguları karşıya aktaranlara.
Şiirleriniz için kutlarım.
Gönlünüze sağlık.
Selamlar...