Tek Kişilik Gölgeyim Yıkılmış YollardaGönlümün derinliklerinde ilerleyen o efkâr gemisinde Coşkumu eşeliyor bir kadın, yeniden yaratmak için aşkı Silip gözlerimin umarsız yaşını, etimi kemiğimden ayırıyor Anı sağarak yüreğimden, köpek balıklarına atıyor ruhumu Kederli bir çığlık oluyor hayat, suskunluğumla savaşıyor Cılız bir gölgeyim, kamaşan gözlerimin rotasında sonsuzluk Hiçbir güç yanıt bulamıyor aşka, yıkık mezarlarda yalnızlık Hep umut satmıyorlar yaşamın pazarında, aldanışlar sanık Bir kadeh şarapla takas ediyorum ben aşkı, dudağımda ıslık Yıkılmış yollarda tek kişilik bir gölgeyim, adım hep yalnızlık Senli masalların titrek avuçlarında gülümseyen yüzün Ne denizleri geçti, ne sevda çöllerini aşabildi hüznüm Bilge bekleyişlerimin kızıl şafaklarında sarardı alevin Sisler kendi girdabını aşarak umutlar saldı koynuma Aşkın asasıyla karanlıklarda bile yürüdüm varlığına Bu nazar tapınağında bağışla aşka güçsüzlüğümü Taşısınlar ruhumun sessiz çığlıklarını karıncalar Yırtılmış sözlerimin hücrelerinde çıksın savaşlar Gecenin terennümüne avuç açsın çıldırmış anlar Tanımsız bir mucize gibi sarsın bedenimi çığlıklar ‘Her aşk gerçeğe içleniştir, kendi tanımıyla içer anlamın zehrini’ Asırlardır kendi içine akan bir nehirde yüzünü yıkamaktır belki Say ki, geçmişle kurulan bağ, öğütülmemiş acının posası kimi Bütün zayıf halkaların birleştiği bir dalın toprağa sarılışı sanki ‘Aşk ki, düşlerin sıratından sonsuzluğa yalnız yürümektir sevgili’. Selahattin Yetgin |