Vuslat vaktiÖmürle birlikte çok sözler geçti Muhabbet bağına girme vaktidir. Bir gönül ki, gönül bahçesi seçti. Açılan gülleri derme vaktidir. Daldan dala konduk, gezdik her gâhı, Mabetler içinde bulduk dergâhı, Ezelden ebede kurduk tezgahı, İç içe sarmallar örme vaktidir. Yaktı sinemizi ateş-i suzan, Sevdamız yiğittir, aşkımız yaman, Ölüler dirildi, uyandı zaman, Kem gözlere perde germe vaktidir. Bu güzel mekândan nasıl kaçılır, Bir kapı kapanır, biri açılır, Gizli hazineler yere saçılır, Altına sündüzler serme vaktidir. Ararayıp sorarken, sevgilim nerde? İlahi şifalar ulaştı derde, Aramızdan kalktı her zalim perde Şimdi yâr yüzünü görme vaktidir. Her nefis ruhunu bulup evlenmez, İçindeki gizem ele söylenmez, Fena gülzarında gönül eğlenmez, Canımı canana verme vaktidir. Yaralıyım ey yâr, al yaramı sar, Çok ağlattın artık gülsün bu didar, Dün kına yakıldı, bu gün düğün var, Bu gece vuslata erme vaktidir. 07.09.2013...Mustafa Yaralı |
Canımı canana verme vaktidir.
Yaralıyım ey yâr, al yaramı sar,
Çok ağlattın artık gülsün bu didar,
Dün kına yakıldı, bu gün düğün var,
Bu gece vuslata erme vaktidir.
Her mısraı bir kadeh gibi leb-ber-leb dolu bu şiiri ve şairini tebrik edip saygılar sunuyorum..