bir gün sizlerde anlarsınız benigöz yaşımla resimler çizdiğim akşamlarım dargın ve bileğimden süzülen baharlar kırgın yokluğuna kim bilir? bel ki bir gün sizlerde anlarsınız beni gözleriniz hüzüne ve elleriniz sevdaya bulaştıkça oysa ki.... çoktan ölmüştüm ben kendi içimde çocuksu sevinçlerime mermer soğukluğunda anılar asıldıkça ki yüzüm en çok ellerine yakışırdı dudaklarım dudaklarının kıyısına ulaştığında gök kuşağı rengine dönerdi bütün sancılar oysa ki .... en varoş caddelere atmak istiyorum kendimi bütün harabeleri dolaşmak şuursuzca ve yalın ayak yürümek sokaklarda keman çalan bir çalgıcının ardı sıra ve susmak istiyorum anne ve ağlamak hıçkıra hıçkıra ve ben biliyor musun? hala koyamadım bu sancının adını annem sevda mıdır ? bu yada aşk mı? beni böyle ağlatan o kadar uzağım ki şimdi senden bakışların yok her yer bir başka karanlık bana kelebekler bile doğmadan ölmüşler birer birer susmuş o sesinin çıngırağı kulaklarımda gece suskun gece marur şimdi deniz feneri cevap vermez oldu haykırışlarıma hani.. beni yeniden doğurabilsen annem gözlerimi aralayabilsem umutlara ki sevmek ne zor şeymiş annem sevmek ki yaşarken ölmenin diğer adıymış aslında kim bilir? bel ki bir gün sizlerde anlarsınız beni gözleriniz kedere ve elleriniz aşka bulaştıkça ay/su |