SANA DEĞİL YOKLUĞUNA
Avuçlarıma bırakıp gittiğin yokluğunun ,
şifası yok... Dibine kadar batıp çıkacağım işte , çaresi yok... Ah eylül ! nasıl da benziyor güneşinin sıcaklığı , dudağımdaki tebessümün sahteliğine , sıcacık belki ilk bakışta ama , yazık ki ısıtası yok... Böyle de yaşanmaz ki demiyorum , bal gibi yaşanıyor çünki... Sarsıla savrula devrile döküle , götürüyor insan bişeyleri de , hergece şu boğazıma, yumruk olup oturmayıversen... Eğrisi doğrusu yok bu yokluğun , yaşamımın ortasında direk misali , tüm yaşanmışlıklarım ,yaşayacaklarım , bu yokluğun etrafından dolanarak bitiyor ve başlıyor... Ortada olan sen ve senin yokluğuna duyduğum , özlem, keder, acı, hınç, sen nedersen de işte ! Sitem de değil ha bu satırlar , bir gün okursan şayet . Yüreğim biraz sesli düşünmüş üzerine alınma , satırlara da koymasam bu yokluğu , sanıyorum taşıp döküleceksin avuçlarımdan... Seviyorum be adam ! sensizliğini , bu yokluğun yoksunluğunu hoyratça paylaştığım , satırları... Ve ardından döktüğüm temmuz sıcağı gözyaşlarımı... |