Söz Birliği
Pusulalarını yitirmiş şilepler
Nasıl da yorgun tranvaylara benziyorsunuz İnci toplayıp fırtınayı kucaklamak Sanki sizden şarkılar gibi Az önce bir adam Usulca bıraktı kalemini masaya Sustu geceye karşı Çoktu düşleri Düşlerinde gördükleri çoktu Size baktı uzun uzun Ambarlarınızdan birinde Öylece gitmek istedi uzaklara Köpekler uluyunca Sokak lambaları saçınca ışıklarını Değdi ayakları yere yeniden Yeniden oturdu Yorgun tranvaylardan birindeki koltuğuna Zaman kesip ortasından ikiye Hep yapıyor aynı şeyi Yaşamakla söz birliği etmişcesine... |
hep gitmelere meyillidir insanlar.
Kederler,
üzüntüler,
yıkımlar,
acılar,
hep gitmelere çağırır usuldan insanı...
Sanki,
alıp gidince başını,
kurtulacakmış gibi tüm dertlerinden...
Oysa,
bilinmiyor ki,
nereye gidersen git,
ne kadar uzaklara götürse de seni gitmelerin,
aslında,
gitme sebeplerini de cebinde götürüyorsun...
O nedenle,
bence,
oturmalı tranvayının eski koltuğuna adam,
almalı bakışlarını geçip giden şileplerden,
hayatının gerçeklerini yaşamalı.
Kaderinin ömrüne taşıdığı olgularla mücadeleye soyunmalı...
Biliyoruz ki;
eninde sonunda kazanan,
şiir yüreklerdir...
Güzel şiir.