Yine Eylül ,yine içimde buruk bir fırtına,
Sağa-sola çarpıyorum ruhumun dar koridorlarında.
Yolcular var,kalkıyor tiren ışıkları yeni açmış seher sularında,
Bir de taze yeşeren hasret var insanların yük çantasında.

Tebessüm ılık bir rüzgar gibi fark edilmiyor,
Derin mana ile hayale dalmış gözlere.
Vakit gelmiş seyyahlar yine sefere çıkıyor,
Darbe yapmak için pas tutmuş beyinlere.

Ağır roman gibidir anlattıklarımız bazılarına,
Anlamıyorlar,taş atıyorlar meyve veren ağaçlara.
Herkes tutsak olmuş zaten kapitalizm babaya,
Günde beş vakit secde ediyorlar,Allaha değil,paraya.

Ama buz dolabında muhafaza etiğimiz umudumuz var,
Tazeliğini koruyor,lakin sokaklar tozlu ve çok dar.
Deli,düşman damgası yiyor halktan ayağa kalkanlar,
Bize iftira atanlar,soytarı gibi saray kapısında yatanlar.