SABAHIN YELİ
Bırak ellerine yapışıp seni inciten kederleri
Fırlat at! Ortalık yerden akıp giden bu şeyleri… Bir ıslıkla savur, ağzından çıkan dramatik heceleri. Bağır uzak diyarlara… Haykır! En koyu karanlıklara… Ağla! Kaybolmuş anılara… Sığın bulduğun kuytulara… Kendi sarhoş kelimelerin ayyuka çıkıp Kavuşsun bir çırpıda Leyla’ya. Kederden küpeleri takma artık kulaklarına Alma karanlıkları kuytularına. Söz geçmeyen bir cerihadan kopart bir damla kıymığı Batır en hassas yerine… Solu! Zamandan bir nefesi. Bir hışımla karşıla önüne çekilen setleri Gör, sevgiden bulutlara çarpan, engelleri… sana dokunan havayı al ciğerlerine. Çek ruhuna oradan da, yüreğinin en derinine. İzleri takip et! Yürü gidebildiğince… Kimsenin gelmesine aldırış etme. Kendi ay ışığının parıltısı düştüğünde yürüdüğün yollara, Ayak izlerinde mucizeler sabahlasın, Gölgeler eteğinde ağlasın, dönerlerken akşama… Bir solukluk yaşam bağışlansın dileksiz onlara da… Arsız gülüşler sükût etsin. Gülümseyişler dolsun suretlerden ağızlara. Gerilmiş kanatlar çıkarsa ansızca beklenmeyen yollara Belki bir melektir bekleyen seni orada… Bir gözyaşına sığdır ummanını. Al koy avuçlarının arasına. Feryatlar, figan içinde ağlasın Bir ilahi melodi yükselsin, göğün yüce yerine. Dinle sana fısıldayan meleğin ilahisini. Tut nefesini çıt çıkarma, yudumla senfoniyi… Düşsün bırak damlalar gözlerinden içeri. Belki kucaklarsın böylece gerçeği… Sıyır zamanın yüzünden görünmeyen peçeyi. Yalın ve saf bir niyetle bak ta en içeriye. Örtüsüz bir selamlaşmanın hası dolsun, yüreğinin en zarif teline… Sök at işe yaramayan kederleri Sevdalara uzat ellerini, sevgilerle perçinle yüreğinin penceresini. Uzat onlarca heceyi tek nefeste, başka bir yaşantının üzerine. Aksın sevgiye dair tüm cümleler, acıtmadan tek kişiyi. Ellerinle topla sabah ayazında yaprağa düşen çiğleri. Billurdan kahkahalar doldur meşk-in kadehine Yudum, yudum değil; bir hamlede iç, kadehten süzülen maiyi… Hadi artık sarıl, önünde uzayan sonsuza. Al koynuna! Savrul onunla. Vurma, artık bunları kalem ile bir hesaba… Bir ilkin son cümlesi, süzülürken yabancı dudaklardan Hikayenin sonuna ilk cümleyi koyuver, hiç sorgusuz sualsiz… Karşıla sabahı, akşam giderken sessiz. Kahkahalar dökülsün şimdi Şeftali kokulu dalların esintisiyle sabaha… Günaydınlar atlasın dallardan bu defa, dudaklara… Bir daha… Bir daha… maide özgüç. 19 Ağustos 2013 |
Simray Simay tarafından 9/11/2013 8:42:15 AM zamanında düzenlenmiştir.