Hayat Kelepçe Vurdu
Gün değil, ay değil, yıllar pusatsız
Acı rüzgarlarda geceler aysız Gök kubbe kendi çığlığında sessiz bir sancı Hayatın yoksunluğunda Yoksunluk nicelerine gebe. Hayat kelepçe vurdu geçmişe geleceğe Titredi toprak, soldu bütün çiçekler Hayaller almış başını gitmiş Bilinmeyen yerlerde Umutlar yönünü şaşırmış avare. Ferman işliyor sorgusuz sualsiz Tüm masumiyetler bayrağını çekmiş Yer gök şahit beyazın savunmasızlığına. Yağmur hıçkırıyor hayatın kelepçesinde Çöl akşamlarda bir kara bulut mülteci düşler Söylenmeyen sözler bir uçurum kıyısı Satırlardan satır, cümlelerden cümle Kimi zaman bir avuç mutluluk, çoğu mutsuzluk. Gecenin ıslığında bir kördüğüm hayatın kelepçesi Eriyen zamanlarda tuhaf bir teslimiyet Örselenmiş hayaller zamansızlığa hedef Her çığlığım da tutuşan yıldızlar sönük Yıldızlar ülkesi uzak. İnançların yüreğinde şimdi hayatın kelepçesi Günler mi bitti yoksa geceler mi ? Seferi yok son trenin Kesildi dönüş biletleri Hayat kelepçe vurdu Ölüm bile üşüdü. Eyvallah. Yüksel Beyocaktan |
Duyarlı yüreğinden öpüyorum Yüksel'im.
Her daim selam duam ve sevgimlesin can.