bi' boka yaramayan sahneler
cennete gitmek niyetinde değilim
kendimi bildim bileli günahlardan sakındım doğruldum, doğruyu anımsadım annemden küfrü, babamın kekeme ağzından tesir ederken yaşımın henüz yirmi olduğunu var sayılan duygularımı ifşa ettiğimde kanadım iyi kitaplar okumaya çalıştım bugüne dek ne denli olduysa aşk’a boyun eğdim, Sezen abla yüzünden taşı, toprağı olmak istedim sevdiğimin kanadında uçmak varken, seninle yaşamının bi’ boka yaramadığı ütopik dünyanın içine sıçayım sevgilim metaliksizim şu mahren denilen üç kuruş yerimde ellerim, ellerim kitaptan başka bir şey tutmuyor şu günlerin en metaliksiz zamanlarda iğne deliğinden geçecek değilim ya sevgilim şarampole yuvarlanırsam sigaranı yakmayı unutmazsın değil mi sevgilim toplasan bir avuç insanız şu sıralarda toplanmalıyız, toplanmalıyız sevgimizi bıraktığımız o parklarda, o salıncaklarda, o lunaparklarda unutulmuş çocuklar kadar çaresiz olalım istiyorum sevgilim diyeceklerim var sevgilim; sahne, sahnenin en kuşkusuz oyuncusuydun oysa sen ve ben bu oyunun en gösterişli perdesiydim |