peki tamam gelme öldüren ayrılıkların teşhisine geç kalsın şiirler ellerini yıkamadan oturdukları sofralardan yemeğini bitirmeden kalksın çocuklar evli evinin yolunu unutsun yolcular ilk durakta umudu babalar gececi kalsın gör pencerede sabahlayan anne karanlığını
peki gelme kir yığsın sokaklara bulutlar ormanlar yansın trafik kitlensin yüzümde yetişemesin talebeler ilk zile gelme peki gelme ölüm sızdıran sobalara kapanan bültenler sel baskınlarına uyansınlar bu şehirde
peki tamam gelme dört yanımı savaş bürüsün sefalet alsın başını yürüsün yenisi doğsun dakikasında açlığa öleni kadar insanlığın gelme kulaklarımda uğul uğul uğuldasın felaket zihnimde sahibi firar çığlıklar cirit atsın damağımda dursun kan tadı gelme peki sihrini yitirsin olanca itikat içimde gönensin yoksunluk dudaklarımdan yarılsın kıtalar gelme bırak
peki tamam gelme önce kuşları donsun göklerin sonra toprak havada asılsın kalsın inmesin yüreğime cemre kırbacı elinde zamanın vur geçemesin beni kurduğun saat gelme
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Saat Kaç? şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Saat Kaç? şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yusuf Hayaloğlu yazsaydı bu şiiri Sonuna şunu eklerdi diye tahmin ediyorum Ulan bir gelsen Ahh bir gelsennnnn Sevgide özlem Sevgileye sitem ancak böyle bir anlatımla işlerdi okurun yüreğinin sderinliklerine Ve böyle bir anlatım senden beklenirdi ancak
peki tamam gelme önce kuşları donsun göklerin sonra toprak havada asılsın kalsın inmesin yüreğime cemre kırbacı elinde zamanın vur geçemesin beni kurduğun saat gelme
Anlam ve anlatım mükemmeldi severek okudum Yüreği kalemi alkışlıyorum ___________________________________________________Saygılar
akıl*delilik ince bir zar imiş ne zardayım, mezardayım, firardayım b i l m e ! gelme harabistanıma görme cinnetlerimi gelme bundan sonra...
nasılsa gideceksin tekrar nasılsa açacak dikenli güller gideceksin nasılsa...
hepten gelme ıssız bıraktığın gökyüzüme gökyüzü kadar sevimi göremedikten sonra gelme sevgili’m g e l m e !..
gidişlerine alıştım nasıl olsa gelip de gidişinle ezalarına yanarım ben dayanamazken bir damla incilerine gidişinin güzünde istemem gözünde yaş gelme sevgili’m g e l m e !..
aşkın kiriydi de hiç yaşanmadı de istersen olur ya üzerimdeki dağ ezer de d a y a n a m a z s a m aklıma mukayyet olamazsam
en nihayet çağırsam seni d e s e m sana ihtiyacım var, gel desem gelir misin ? ... sakın gelme sevgilim
g e l m e g ö r m e bilme işte !
...
âşığın dili içinin ateşi olsa gerek...
teşekkürler nitelikli şiire aynur baş hocam...
sevgiler...
hürmetler...
===================================================== e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t tarafından 8/17/2013 8:41:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
Biraz üçkağıtçı bir davetti sanki, okuyunca öyle gelldi şimdi bana :( Az düzenlemeye, dengelemeye çalıştım ama yok... Sahiden pek bi uyanık bu manzumun konuşanı yaf :(
Teşekkür ederim Ersin Bey. Selam ve saygımla ustama.
Özlemin sarmış her zerremi
Bu kocaman ışıklı şehir bile
Senin gurbetinle sararmış solmuş..
Şimdi gözlerin doğsa ufuktan
Tam da kızıla çalan yerinden
Uzatsam ince cılız parmaklarımı
Ve dolansa ellerime zülfünün telleri..
Özlemin dağ oldu yüreğimde
Nerdesin !??
/Seyidoğlu/
Yüreğinize Sağlık Efendim.. Beğeniyle okudum.
Kelâmınız bereketli olsun.. Saygılarımla..