AYRIK OTU
Tut yırt mavi gökyüzünü
Böl ortasından denizi Gemiler alabora olsun Enkazı vursun karaya Hala soğumadıysa yüreğin Balinalar intihara yüzsün Topluca çıksınlar kıyıya -Acımazsın iyi bilirim- Avurtların mı şişiyor ne Yüzün gözünden mi ibaret Ne kadar iri Renge bak ateş kırmızısı İlk defa mı ayrılıyorsun nazlından Eyvah zehir zamanlara gebeyiz Desene her gece meyhanedeyiz Ağlayacaksan işte burada omuzum Gül yüzlümün baş koyduğu Kendini rüyalarda bulduğu Ertesinde unuttuğu omuzum Ağla hıçkıra hıçkıra ateşin harlansın Ağla duyanın duymayanın darlansın Yıldızlar döksün yüzünü Yıldıznameler telaşlansın Burçlar arası topyekun savaş başlasın Ay kuşansın zırhını gözlerinde kışlasın Öfken dinmedi öyle değil mi Kan görmelisin Güneşin bileklerini kes İnmeden akşam semaya Otur rıhtıma ufku eyle temaşa -Bak mavi nasıl kesiliyor kızıla- İzledikçe dalacaksın hülyaya Güzel zamanlar acıtacak canını Dumansız bir ateş saracak sol yanını Devir ettikçe fikrin Alazın yükselecek havaya Hiddetinden köpürdükçe Neşe verecek bu halin ağyara Unut artık kör et gönül gözlerini Sil zihin sayfalarından Nazlı yarin zümrüt sözlerini Yakıp yıkma kırıp dökme imgeleri Sükuta er umurunu Hoca’nın ipine ser Dağıt kasavetini aç kalbinin kapılarını Kendini yeni heyecanlara ver Haydi göreyim seni yüreğim Ayıkla içerindeki ayrık otlarını |