AlerjirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Saçlarım uzamıyor artık..
dudağımda vişneli ruj
çürüğü çatlak dilim bir opera akıyor rimelimden yanağımda öpücük fosilleri şehvetli bakışlar tavşanlı çantamda used look tenim inci dolu kayıklar kalkıyor gözlerimden yırtılan fondöten, gerilen kozmetik poe’ya yas tutan öyküsüz kadınlar bir kadının doğum lekesi yar ve yara izleri dal-budak cümlelerim “yalnız”lığımın kökünden gelir tekil bahçemde ebe olmaya oyuncaklarımı kaybetmeye alışmanın tanığıdır ya böyle böyle sözcüklerim bu yüzden sevgim ve tükenmişliğim bu yüzden ankira savaşlarında yenilmişliğim kalabalıklaşan kimsesizliğim aklımı sulayacak, kalbimi emzirecek duygularıma süt verecek biri eksikliği ve hep yarımlık… yalnızlığın evidir karanlık bundandır sevişim gecenin kalın derisini, renklerin karada ölüşünü yoruldum acıların acıtmasından gereklilik kipinde yaşamak bana göre değil! camlar, aynalara yalan söyledi güzelliğin bileklerini kesmesi bundan suda acı ısırılış, güneşini evde unutan gök penceresi hiç olmamış bir ev yığılan kumdan, kabuktan adam akrep sevişmelerinde sancılı gecelerim ben hala aşka inanıyorum kimseye söyleme belki bir gün gelir adı adanmamış sevgilim annem, erken ölmekten vaz geçer çarşının ortasında karanfil bahçesi ölüler karanfil sever ve her tohum bin Zer eder bin Zer eder! |