Kurt - Kuzu - KırmızıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Agresif bir aşk şiiridir...
günlerden pazartesi sanki natürmort bir yalnızlık resmindeyim çağla renkli bir ağaç dikili sol yanımda işte, çimleri tâze bir parkın en tenha bankı gibi içim anlatamadığım ne varsa bir tablo içinde k/aldırmadığım tekdüzeliklerim meselâ, koyu kahve sevinçlerim çılga mavi korkularım utangaçlığımın en hâkî cebinde yalan söyledim renk körüyüm ben ve ömrümde hiç resim çizmedim keşkelerimi bu kadar yutan da pek olmadı ’zaman durmalı’ geceyi dudaklarında söndürmeliyim dediğim bir şehir/sihir dudakları kalın bir şarkıda pusmam böyle boylu boyuna ne zamandır paslı kalmış tanrım ne zamandır dudaklarım halikarnas biçmemiş ne söylesem yalan ne yutsam şiir ki ben kıymetsiz/tiynetsiz bir şâirim ama sana yemin ederim ince belli kordon parfüm banyosu yapmışımdır belki ama şimdiye dek fincandan hiç elektrik içmedim farkındayım ilikli iki yaka ardında kıyamet kaykıldıkça içime zorla kül tablasına basılır gibi son damlası bir zehrin tamam elvedâ vakti hârika hislerde hissen yok belki de haberin anladım ve biliyorum ben kelebek ömrüyüm o/ sen uzun iklim tamam ellerim havada gidiyorum herşeyim senin ama şunu bil isterim şehveti sollayalı bir ömür olmuş, aşk ve aşk diliyle tuzlanmayalı tenim ne, kurt - kuzu - kırmızı demek niyetim ne de sadece, göl- maya- belki yine de anlam kaybı zaafı yaratan gamzelerinden ve su buğusu/kuğusu gözlerinden özür dilerim sen nefes alma diyorsun bana ya Smyrna burnunun direği sızlarken bir şehrin sen zahmet etme/sevgilim ben kendimi yolcu ederim!.. ToprağınSesi . |
birileri beni çağırmış..
geldim ve okudum, şiiri..E okumasam ayıp olurdu..
şiire bayıldım..