üç virgül bir noktaçığlık çığlığa susuyor karanlık anneler hiç yalan söylemezdi çocuklarına eskiden çünkü anneler melekti sıcak ekmek üstüne sürülmüş gül reçeli biraz rüzgar ve mis kokulu sardunyalar çiçekli etekleri vardı annelerin o zamanlar kırmızı sadece çiçeklerin rengiydi toprak yağmur yağdığı zamanlarda kokardı toprak gibi arka bahçelerdeki erik ağaçları git gide döküyor yapraklarını git gide asıyor suratını güneş ve gül reçeli yetmiyor tatlandırmaya rüzgarı cennete erken gidiyor çocuklar artık erken yağıyor yağmur ve toprak toprak gibi kokmuyor ’anne çocukları vurdukları kurşunlar küçük oluyor değil mi?’
|