Şiir MilitanıYoksunluğunu hasret eylediğim gecenin öperim dudaklarından. Cebimde hiç sensiz çıktım hayat alışverişine! Kimse bana seni vermedi ve yoksulluğunda düştüm aşk denizinin sokağına. Şimdi gittin. Yani şimdi değilde uzun zaman oluyor gideli. Amma daha şimdi gibi... Yüzünü yeni görmüş, sesini yeni duymuş gibiyim. Gene de gitmeseydin ’eskiseydin. Seni ben çok sevdim. Bilmem ki sende sevdin mi beni? Param yoktu ’gittin... Şimdi gerçekten çulsusuzum! Sevgilim. Benim en büyük zenginliğim sendin. Ben bu dünyayı hiç sevmedim. Yukarıda Allah şahit; ne senden ne bu dünyadan gidemedim. Senin gibi değilim... Hissizim ve güçlü... Ve... Boş ver. Kıyabilsem sana söylerdim... ’ Tanrının "rec" tuşuna basmasıyla başladı yaşamak. Tüm sevmelerimde "pause" tuşladıklarından beridir aşklar ’ stop... The bitti yavrum. Yan sen derdine yan. Gözlerimin önüne ne döküyorlarsa, yağmurlarım bedenimi sonra da seni yıkamaya mecbur. Tüm ihanetleri bir yana bırakıp; Sana bağlandığım her gün ’ bir kez daha azalıyor dünyaya olan güvenim. Ya gene delirirsem geceleri! Veyahut eserse rüzgarın başka ülkelere. Mutfaktan gelen tıkırtıların olmadıkça, ne yaparım bu şehirde o zaman ben ? Şarkıların müziğini kısmasınlar lütfen. Ve bozulmasın şiirimin kafiyesi. Bu boşluğa başka türlü dayanamıyorum çünkü. Çünkü; adımı seninle daha iyi hissediyorum... Hasretini recm edip hiç yaşayamadığım baharlara, Yokluğunun duasıyla gidiyorum rükuya Secdemdeki acı ile uyanıyor sensizlik. Avuçlarımı açıp ne zaman dilesem seni, Kapı önündeki paspaslar kayar gider ayaklarımdan. Başım duvarlarda gene bak! Kalk bak; kansız revanlarda kalbim. Duvarlardımdan resimlerini kaldırdıklarından beridir, Seni düşününce bana suçlu gibi baktıklarından beridir, Yüzümde geceye dökülen yağmur bulutları. Şimdi en büyük gündüzü yaşamak isterken seninle, Sustur beynimden gelen “cehennetin” çığlıklarını. İnsanlar yaşamak diyor senden sonrasına. Ölümü bilen ancak Tanrı’dır diye vurulan kilise çanlarında, Tüm günahlarını asarken adamlığım, Bir tek Allah biliyor seni çok sevdiğimi. Beynim gidik sevgilim! Defalarca kendimden geçtiğimi ve milyarlaca öldüğümü de ben biliyorum! Biliyorum yahu biliyorum; Seni yorgan etmek istediğim gecelerde; kar tanelerin bedenimi kaplamasıyla duyduğum acıyı, Yumruklarımın ardından; karanlığı yontarcasına seni aradığımı, ne yazık biliyorum. Bir kadın savuruyor saçının fönünü Bir adamın parfüm kokusu ile sersemliyorum. Sonra bir çocuk düşüyor dizlerinin önüne. Liseli iki aşığın titreye titreye öpüşmesine sahit oluyorum. Hepsi aşk’ın mabedinde yükselirken arşa Ellerime dökülen dirhem dirhem kimsesizlik. Kimsesizliğimin adı sensizlik. Bir şehir militanının kafama attığı taşla kalkıyorum yerden. Sonrası, senden sonra. Senden sonrası ‘ şiir militanı. |