Tesettür
Ellerim toprağın oyuklarını kapatmaya çalışırken, kemiklerimi ölmeden sızlattıklarını hissediyorum.
Göğsümü deştikleri günden sonra gökyüzünün vuslatında gözüküyor cami minareleri Hayatı anlamadığım küfürlere boğuluyor efsunlar. Alsancaktan bir travesti geçiyor,hemen karşısında bir hayat kadını. İnsanlar bilmediği tenler üzerine boşalırken ’ben yalnızca dalmak istedim gözlerine.. Amma olmadı. Çünkü ardımdan dua eden herkes cenabetti. Bu yüzden gittin belkide. Beni kaybettiğini düşünüp gittin. Şey ben seni hiç kaybetmedim. Hiç gitmedim. Birilerinin yabancılığına şahit olup, suskunluğumun çığlıklarında dökülüyorum tenine. Bu seni bulduğum kaçıncı şehir? Karşıma çıktığın kaçıncı ömür? Dünyanın kendi etrafında dönmesi gözlerin. Belki de bir daha seni göremeyeceğim. Kör değilim! Bilirim. Ancak ben bilirim. Bir yudum çayın sıcaklığı üflenir yüzüme. Güneş derler. Yokluğunun ayazı sarar bedenimi. Sesini özleyeceğim, gülüşüne hasret düşeceğim vuslatları korkutma. Sol yanında, yer etmekden başka bir niyetim yok. Zaman geçsin. Hep güzellikler çınlatsın kulaklarını. Bu dünya arınsın utançlarından. Yahu burası çok karanlık! Dudaklarımdan aşkı üfle içime. Kokunla temizle duyduğum bu “çiğ et “ kokusunu. Titremelerim ucu gözükmeyen bir mağara ini gibi. Öyle. Öyle durdum bak. Dışımda bir çok insanın olmasının bir önemi yok. ’yüzümde kimsem yok. Bırak beni. Sana gelmek istediğim bir yol var. Bırak beni. Sana bakmak isteyen gözlerim.. Öpmek istediğim dudakların... Sevişmek istediğim gecelerim var. İçimde bir sen var. Ben sarılırda uyurum’ derdim bu değil. Zindanlara vurup günah sayarlar aşkın evrimini. Söylesene... Nesi günah -aşk ile sevişmenin? Nesi haram! Gözlerini günah sayan bir ümmetin, Yatağında uyanması.. ’ işte bu en büyük günah! Ben değilim. |