GÜLÜM
Bir ara aynada firardaki yüzüme baktım
Ne çok sen olmuşum anlamadan Kendimi biran olsun tanıyamadım Meğer günahkar olan bir suçluymuşum Seni ne çok bağrıma bastığımı Zindan gibi yalnız kaldığımda anladım Ben bu dağların yabancısı değilim gülüm Bu radyoda çalan türkülerin Bu yağan yağmurların Ve bu kışın yabancısı değilim Biliyormusun gülüm Ben senden ayrı kalmanında yabancısı değilim Ben günlerdir, aylardır sensizim Hatta yıllardır, asırlardır sensizdim Ama bu kadar canım hiç acımamıştı Bu kadar yokluğunu hiç hissetmemiştim Ve bu kadar hiç korkmamıştım Ya yokluğunda ömür boyu müebbette kalırsam Ya yokluğunda idama mahkum olup Dar ağacına mutluluğumu asarlarsa Ya karşıyaka’nın çıkmaz sokaklarında Sokak ortasında kalbimden kurşunlarlarsa Ölüme beş kala gelsende razıyım sana Cehennemin cennetine bakıp Gözlerimi yumarken dünyaya Dünyamın gözlerinde Ölüme beş kala soluklanarak Yaşamanın sevincine varıp Ölüme uğurlarken kendimi Gözlerinin içinde kaybolup Ölüme gülümseyeceğim gülüm İbrahim DALKILIÇ |