Mürekkep cahil
Asıl cahil cehlinden/ Bilmediğini bilmez.
Kaçar kendi kendinden/ Dönüp irfana gelmez. İçer gaflet suyunu/ Islah etmez huyunu, Kalleş oynar oyunu/ Mertçe meydana gelmez. Musibeti her yolun/ Belası sağı solun, Tutkusu başka onun/ Senin sevdana gelmez. Kokusuyla rengiyle/ Yüzleşemez kendiyle, Düşer kalkar dengiyle/ Kamil insana gelmez. Yap dense yıkım yapar/ Düz işten hemen sapar, Aklına fazla tapar/ Sözü divana gelmez. Doyumsuz açlık çeker/ Çorağa ekin eker, Tavsız zamansız biçer/ O da harmana gelmez. Elbet insan sayılır/ Hayvanlığa bayılır, Yabanda ot yayılır/ Bağa bostana gelmez. Ahmağın en şanlısı/ Doğru anlar yanlışı, Ölü sinek yanlısı/ Diri aslana gelmez. Asidir baş kaldırır/ Haksız yere saldırır, Halkı Hakla kandırır/ Fakat vicdana gelmez. Yalana yalan katar/ Herkese çamur atar, Dinsize çalım satar/ Kendi imana gelmez. Ben bilirim sevdası/ Sen bilmezsin davası, Çekilmeyen havası/ Sözle lisana gelmez. Hayali zevke dalar/ Kendine mesnet arar, Doğruları hep zarar/ Düzü seyrana gelmez. Leş gibi kokar özü/ Kızarmaz kirli yüzü, Arifede yok gözü/ Kutlu bayrama gelmez. Âdeti din bellemiş/ Dini âdet eylemiş, İlim irfan görmemiş/ Edep erkâna gelmez. Dostuna kurşun sıkar/ Yapar görünür yıkar, Üstelik üste çıkar/ Ulu fermana gelmez. Ne haysiyet ne vakar/ Cennete koysan yakar, Şeytana kulluk yapar/ Bir gün Rahman’a gelmez. Bu sözler hep kendime/ Kendimdeki fendim’e, Dert bulurum kendime/ Derdim dermana gelmez. İnsan öğüt alandır/ Oysa dilim yılandır, Ne söylersem yalandır/ Akıl izana gelmez. Yaralı ayıp tadır/ Var ömrü kayıptadır, Her biri kayıt tadır/ Sanır mizana gelmez. Mustafa Yaralı |
Okurken kendimi hesaba çektim...
saygılarımla...