ZİYANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Bir hayali kurmaya kaç kişi lazım bilmiyorum da,
Yıkmaya tek kişi yetiyor’’
Bir,
Senin masumiyetinin gölgesinde Islık çalamayan çocukların, Beceriksiz sanması kadar kendini, Beni kendinden kesip ötelediğinde, Öfkem gibi... İki, Acemiliğinden olsa gerek bu Bu saydam dudaklarındaki korkaklık, Susmaktan biraz var her şiirde, Biraz, biraz susarak yazıp Seninle yanyana gelmekten korkan cümle gibi; Öyle ki Sıfatın ’Nokta kadar’ Üç, Dilimin ucunda Yeryüzüne inen en son yağmurun taşıdığı, Dalda kalan son yaprağın öpmesi toprağı, Huzurun en biçimsiz haline şahitliğim, Böyle manzaralara alışkın değilim... .... Hiç gitmezsem, hiç özlemezdin ki? Hep dursam, hep yakalayamazdın ki? Hep sussam, İşte belki Belki toplardım sabrın meyvesini De De... Hep sussam, anlamazdın ki? ... Şimdi raflarda kimsenin kolunu uzatmadığı kitaplara kimsenin diline bir kez dolanmayan şarkılara Kardeşliğim... Bir, Roman İki, İnsan ... Ilık rüzgarlara siper edip gövdemi, en tenha yerinde yalnızlığın Bırakmışım yıllar evvel kendimi, Şimdi farkediyorum, Yolunda varmış dört duvar hali, meğer her kaldırım farklı bir mevsimmiş de, meğer her gölge kendine aitmiş yalnız, En tenha yerinde yalnızlığın, bir kaç pay alıyorum yağmurdan,gözlerime unutmadan, Ben Biraz Alınganım da, bir de yol yorgunluğu, Hiç şiir halim yok... |