ÇOĞALIRKEN ACILARIM
Yılların birikmiş karanlığında doğuyordu acılarım
Zaman ölüme sığınmıştı çoktan Güneş doğmayı unutmuştu Sesim çıkmıyordu Adım bir simitçinin tezgahına yatırılmıştı Ekmek parası abi kınamayın Belki duvarlara dokunuyordum Elimle avuçlarımla Tırnaklarımla dokunuyordum Gözyaşlarımla dokunuyordum Yüreğimle dokunuyordum İçim daralıyordu Bir günahı yıkar gibi Bardaktan boşalırcasına gök patlıyordu suratıma Bir usta duvarları suluyordu Çatlamasın Daha sağlam olsun diye Yağmurlarda beni mi suluyordu acaba diye İçimden kendime sordum Kendime cevap vermeye kendimi bulamadım Ölümle yaşam arasına sıkışmış Günahlarımdan yumdum gözlerimi Çürüyen bir bedenim vardı artık Gökkuşağının hiç bir rengi doğmuyor bedenimde Bendenimin kaldırımlarından yosmalar geçiyordu Ellerime dizlerime Yüreğime basıyorladı Ayaklarımın üzürlerinde duramayan bir karanlıktım ben Nefesim daralıyordu Boğazıma kelimelerim düğümleniyordu Yutkunuyordum Siyah kelimelerimi İçimi kanatarak Yılların birikmiş karanlığında doğuyordu acılarım Bir güneşin gölgesi düşüyordu üzerime Bir depremin enkazında kalıyordum Ve bir karanlığın içinde yok oluyordum Yılların birikmiş karanlığında çoğalırken acılarım İbrahim DALKILIÇ ( 13/06/2013 //16:15 ) |