Ömrüme Sığdıramıyacak Kadar Çok Seviyorum
Ben seni ömrüme sığdıramıyacak çok seviyorum
İçimi ablukaya alır gibi yüreğime kapadım seni Odamın tüm ışıklarını üstüme söndürdüm Ellerimden tuttum yalnızlığımın Gözlerimi göremiyordum Ama gözlerimin içinde senin olduğunu biliyordum Sana allah’ın bana bir lütfu olarak bakıyordum Dualarımın içinde senin için mutluluk dileklerim vardı Ben seni tanıdığım ilk günden beri Senin için dünyaya gözlerimi kapattım Ben seni dokunmaya kıyamayacak kadar çok seviyorum Ben seni ömrüme sığdıramıyacak kadar çok seviyorum Nefesimi içime çeker gibi ciğerlerime doldurdum seni Namluya soğuk bir mermi sürer gibi Yokluğunda göz yaşlarımı yüreğime sürdüm Paslanmış yüreğimde acılarım içime kan kusuyordu Gecelerime mahkeme kurup Kendi kendimi yargısız infaz ediyordum Dört duvar arasında Demir kapı ve kör bir pencere tanıklık yapıyordu Ranzamın soğuk demirlerine sarılıyordum Yokluğunda yargılandığım ilk duruşmada Kıyamet alameti diye yalnızlığım kayıtlara geçiyordu Ben seni ömrüme sığdıramıyacak kadar çok seviyorum İntihar eder gibi küle karıştırıyordum özlemlerimi Kurduğum her saat yokluğuna denk geliyordu Yapmacık gülücükler büyüttüm içimden Kıyameti yorganımdan biçtim Ranzam tabutumdu Öldürdün Öldüm Öldüm Ben seni ömrüme sığdıramıyacak kadar çok seviyorum Gökte kayan her yıldız yalnızlığıma sıkılan bir kurşun gibiydi Varlığın ömrüme bir mırastır Yokluğunda dikenine sarılacak kadar çok sevdim seni Hiç bir ihtilale kurban etmedim Yüreğimde yaşattığım süretini Ve hiçbir yokluğuna gözlerimi yummadım Bir tabutun içinde gözlerimi yumduğum gibi İbrahim DALKILIÇ |
SEVG VE SELAMLARIMLA