ŞAKAKLARIMA CESEDİM DÜŞTÜ BU GECE
Şakaklarıma cesedim düştü bu gece
Yalnızlığımdan tutuklandım Karla karışık yağdım, yastığım sırılsıklam Ölüme ayarladım saati Hangi yokluğunun karanlığında bıraktın da beni Hangi gecenin dar ağacına astın da beni Gırtlağıma kadar seni arıyorum yalnızlığımda Aklımda birikti özlemin Gidişinmiydi bu Yoksa içimde kalışınmıydı Nasıl olsa yokluğun rehim kalıyor bana Kim tutukladı mutluluğumdan beni Kim öldürdü sol’umdan kurşunlayarak Ve kim çırılçıplak bıraktı düşlerimi Şakaklarıma cesedim düştü bu gece İdam sehpasında asılı duruyor bedenim Karma karışık bir cinneyet yeri odam Bu şehirde senden başka herşey var Bir de rüzgarlara astığım kokum var Göçmen kuşlarının bir zarfın içinde sana getirdiği Yıkık bir şehrin içinde enkaz gibiyim şimdi Vasiyetimi yüreğine yazdım Senden başkasına gönül vermeyeceğim diye Görmezsin duymazsın belki Ama içinde yaşadığımı bilirsin Şakaklarıma cesedim düştü bu gece Vazgeçmemi isteme benden Ben senin için kendimden vazgeçtim Yüreğimi yararak girdin içeri Yıkarak çıksan bile Ölene dek içimde kalacaksın Hangi düşlerime uğradın bu gece Hangi yanımdan bana sarıldın Hangi yanağımdan öptün Ya ellerimi hangi ara tuttun Şakaklarıma cesedim düştü bu gece Diclenin buz gibi sularına bıraktım Avuçlarımdaki imlası bozuk tüm nasırları Gözlerimdeki damlalar kirpiklerimi kurşunlar Rüzgar bile ters esiyor bu gece Üstüm başım paramparça Gırtlağımda adın düğümlendi İçeri doğru kapanan bir kapı gibiyim şimdi Kollarımda bir ağırlık var Dizlerim dermansız kaldı Ayağa kalkamıyorum bu gece Hangi yanımdan öldürdün beni Ben kendimi kendimde bulamıyorum Şakaklarıma cesedim düştü bu gece Önce kendimi kendimde astım Sonra kendimden çok uzaklara gittim İçimde bir tek seni bıraktım Şimdi hangi yanından beni ÖLDÜRECEKSİN İbrahim DALKILIÇ |
Ama bu yazı ve zemin rengi
sahiden zorlaştırıyor okumayı.
Tebriklerimle şair kardeşime.
Beğeniyle okudum.