cemre'M
Seni bir başağın ekin vermesinde tanıdım
Ve bir ekinin başağında gördüm Kanayan yüreğinde keskin bir bıçak yarası olduğunu Yokluğun bir intihar korkusu gibi haindi Bir barikat yığını gibi puşt Ve bir sonbahar gibi solgundu Ama ben ne yokluğunda intihardan korktuk Ne barikatlara direnmekten korktum Nede sonbaharda kalıp solmaktan korktum cemre’M Şimdi hangi kapıyı aralasam, hangi sokağı adımlasam Ve hangi yıldıza dokunsam sen varsın cemre’M Seni 7 iklim soğukluğu kadar seviyorum Seni kör kuyulara sızan ışıklar kadar seviyorum Seni gökyüzünü aydınlatan güneş Gecemi aydınlatan ay gibi seviyorum cemre’M Seni yediveren kan gülleri gibi Gömleğimin sol yakasına işledim Gömleğimin sol yakasında kırmızı bir gül gibi taşırım seni Sen kırmızı gülden de güzelsin cemre’M Sen kırmızı gülden de güzelsin Bu gece sokağın bir köşesine darağacı kurup Yalnızlığımın yokluğundan asacağım cemre’M Cemre’M sen sokağımın darağacı olsan Kendimi sende kendime sormadan asarım Düşe kalka yürüdüğüm yollar hep sana çıkar oldu Sana kendim dedim bendeki tek mutluluksun dedim Bir limanın çakıl taşları gibi dağınıktı saçlarım Bir semanın gözleri üzerüme kapanmıştı Ve bir gündüzüm gecede kalmıştı Sen geldin kapı eşiğinden sızan ışık gibi odamı aydınlattın cemre’M Yatağından kovulmuş bir nehir gibi İçime kanlar akıyordu Bir umuda tutunur gibi tutundum sana Yumma gözlerini üzerime Uyuma uyuma cemre’M Tükenirken umutlarım Rayları birbirine ekledim de geldim sana cemre’M Şimdi bir yanım kızıldeniz Bir yanım kum tanesi Savur beni iki yakası bir araya gelmeyen İki ayrı şehrin tam göbeğinden Ve sığınmacı bir mülteci gibi koynunda sakla Ve zeytin karası gözlerinden as beni Ve cehennemin cennetinde yatır beni cemre’M Cehennemin cennetinde yatır beni İbrahim DALKILIÇ ( 26/05/2013 // 11:35 ) |
SEVGİ VE SAYGILARIMLA...