İçimde Benden Bir Şehir
Zaman aksatıyor kendiyle mırıldanan mutlulukları
Kırık tebessümler saçılıyor,derin sessiz boşluklara Kimsenin bilmediği,sakin molalarda yitiriyorum sukuneti Yakamoz ışığında Nefesimi sarmalıyor mistik ve bu yalnız kent Çalınmamış kapıları aralıyorum Hayatı dokunaklı kılan,veda mektuplarına sığdıran tekil şahıslar gibi Tanıdık geliyor kimsesiz boş kamelyalar Rüzgar arkama gizlenip,çalıyor huzur sokağımın adresini Üşüyor ayaklarıma düşen güneş Gökyüzü karışıyor gölge adımlarıma Bir o kadar anlamsız haliyet-i ruhiyem Ben yalın tariflerin bile kördüğüm olduğu yokuşlarda tükeniyorum Köşe başında eskimiş,atılmış bir eşya gibi Üzerimde kıvranıyor geçmişin tozları Bir bir kırışıyor,yüzümde buruşan azami mesafeler Ve yaklaşıyor kara mizah,acıtmak için canımı Son buluyor,yakınan siteme sığdırılmış demlerim Bu kentte katlıyorum Ütopyadan yazdığım sözcükleri,cebimde saklayıp Monologlara serpişiyor,çelimsiz gitme hevesim İronik kalabalıklarıda alıp yanıma Yok oluyorum uzayan satırlarımda |