Gurbet Mevsimi-2Veda sarkacı uzanmıştı yorulmayan ayak izlerine Çehresinde yol hayali nemalanmış olanlara, Somaki barikat bir engel değildi.. Ufukta yükselen dumanlar bu heyulayı da yakalar Veda;meyvesini bekleyen bir okyanus düşü.. Kor halinde yananlar söndürür bu ateşi Yananlar anlamıştı “yokluk” denilen ifade tuzağını Bir kulaç anlaşılmak da gurbet penceresindedir Ağızdan beyne akmayan ilham kelimeleriyle Sessiz yolculuğun serenatı da bin meyve.. Ömür toprağını her daim sulamıştı bu izler, Mermer kanaviçelerle örülmüş duygu kodesleri Yerini mükellef kalem halesine bırakmıştı Sicim sicim izler Nuh Tufanı’nda kaybolmamıştı.. Ey gözyaşı..!Yakınlığın güneşimizi de serinletti. Gürsel ÇOPUR |