Darağacı hasretime kefendir
Dağların dar vadilerinde saklanan rüzgâr
Ruhumun koridorlarında deli tay olur eser Bir asi gölgedir benzersiz yalnızlığım Darağacı hasretime kefendir Hırçın gökyüzü kalabalığında Dolara endeksli yaşamlarda Tükenen boynu bükük sevdalarım Karanfilde sakladır gizliden dökülen Kanlı yaşları aşkın Göçüp giden turnada esir kalan gülüşüm Ebedi uykuların beşiğinde kalmıştır. Kaçamak bakışların tarlasında ekilen Yalancı tebessümlere kanan gönlüme asi aşklar Düş yanığı tenimde Artık balıklama atlamıyorum Gözlerindeki mavisi solan denize Senli hayallerim paslı bir hançerdir şimdi Sularda bulanık akar siman Ah sensizlik çok yaman Ellerinden bir yudum içtim denizin Rengi uçmuş benzinin Sarıya serenat yapar Güneşi kıskandıran saçların aynalarda Kanına dokunan martıların çığlığı Açlıktan mıdır? Tükenişi zamanın iğreti akşamlarda sevdanın Hayatın dolambaçlı yollarında Yokuş yukarı susuyorum zamanın Öcü alınmış intikamların Ayaz yetimi soğuklarını okşuyorum Yapraklarına hazan vuran hanımelinin Yırtık bir siyah beyaz resimde Asılı kalan gençliğim Şimdi gecenin lacivert kemerini takıyorum Umudun türküsü olur direnen yüreğim Bir kapı aralığından bakıyorum artık aşka Yanına yaklaşmadan geçiyorum sevdadan Korkuyorum belki ayrılıktan Sevmekten değil yüreğime yüklediğim tedirginlikten Sevilmemekten yana dertli gönlümden olsa gerek Hani derler ya: ‘’Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek içermiş’’ Benimki de o hesap!.... Hüseyin Özbay |
Ellerinden bir yudum içtim denizin
Rengi uçmuş benzinin
Sarıya serenat yapar
Güneşi kıskandıran saçların aynalarda
Kanına dokunan martıların çığlığı
Açlıktan mıdır?
Tükenişi zamanın iğreti akşamlarda sevdanın
Hayatın dolambaçlı yollarında
Yokuş yukarı susuyorum zamanın
Öcü alınmış intikamların
Ayaz yetimi soğuklarını okşuyorum
Yapraklarına hazan vuran hanımelinin
bazen şiirlerin anlamını çözmekte zorlanıyoruz ya da bazı şiirleri unutuyoruz.göremeyebiliyoruz...şiirinizden tad aldım dostum,tebrikler...