AŞK TÜRKÜSÜŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgililer gününüz kutlu olsun. Nice ölümsüz sevgilere, karşılıksız kalmayan sevgilere.
Dudağında kirlenen geceye inat
Ben karanlığı süpürdüm gözlerinden Şimdi düş yağmurları şahit Gülüşünde doğan sancılı güneşe Eylül kuşları konar Bakışında terleyen ateşe Tuttuğum siyah beyaz renkler gibisin Asi ve ölümsüz Sarı bir gül devrimi saçların Ben dağların kar beyaz zirvelerine esir İçimde kımıldayan umut filizleri Ellerini aramakla meşgul Akşamın yorgunluğu seni beklemekten Bulutlara çizdim resmini Yalnızlığa gebeyken gökyüzü Ey gülüşüne Mecnun düştüğüm yar Benim ekmeğim aşktır sevdalı aşımda Hayalindir sarıldığım serap Kitabıma dökülen güllerin kanı Şiirimde üşüyen yıldız Denizime dökülen ırmak Ben yokluğunun zengini Varlığının yetimi Günler bu yüzden anlamsız kelime yığını Geceler devrilen kum saatinin Duran anını kaydeder şimdi Bir martının çığlığına kulak ver O söyleyecektir, Yüreğinde acı çeken sevgiliyi Düşün ki avucumda kalan iz Bir gülün kanayan kalbidir Yaşayan bir cesettir ruhumdaki hayalet Beklenen sevgili elbet gelecektir Sen yeter ki hayal et. Geceye not düştüm Ey bana şiiri öğreten sevgili Dokunma kanı kurumamış yaralarıma Boş yere inletme susan kalemi. Gideceksen boşuna söyletme beni Sevmek, sınırı olmayan bir eylem Uzayan saatlerde bir düş nöbeti Uzak kentlerde kaybolmuş bir hazine şimdi Ben özgürlük ateşinde küle dönmeyi aşk bilirim Sevda sızlayan bir coğrafyanın, Her çağda yankılanan sesidir çünkü. Öyleyse susmasın dillerde aşk türküsü. 14 Şubat 2009 Hüseyin Özbay |