Kur-anKur-an’ın manaları, nazmının dizeleri, Nesirin ahengidir, şiirin öz lezzeti. Aşağıdan yukarı, gösterir yüceleri, Zilletten çeker alır, ululuğun izzeti. Görmemek mümkün değil, bu ilahi nazım’ı, İnsan sözünden farklı, kafiyesi uyumu. Hakkın kudret elinden, kalemiyle yazımı, Sınırsız bir gökyüzü, dibi delik kuyu mu? Dört kitabı cem eden, benzeri yazılmamış, Ta ezelden ebede, evrensel bir hitaptır. Diridendir diriye, mezarı kazılmamış, Aşınıp eskimeyen, ne ulvi bir kitaptır. Benzemez hiçbir dile, beyan uslübü başka, Kalplere huzur verir, baştan alıyor aklı. Bütün bir kâinat, aşık olmuş bu aşka, Çilesi çok olsa da, zevki içinde saklı. Fatiha ilk suresi, anahtarı Besmele, Hazineler saklanmış, bu kapıyı bulana. İçinde ki asansör, âlâ verir esvel’e, Vuslat ışığı yakar, firkatlerde olana. Kul denilen bilincin, öncesidir dalalet, Niyaz eden nazanı, dilemenin farkında. Bedeli can istiyor, ucuz değil hidayet, Pervanesi olanlar, onun ebed çarkında. Eğrilik yollarında doğruyadır işaret, Elbetteki anlayıp, idrak edip görene, Öncesinde ürperti, ahirinde beşaret, Fetih fatihler için, bir yaralı köre ne? 18.05.2013...Mustafa Yaralı |