OĞUL/KIZ ve TORUN
O Hakk’ın emri ile, gönüllere dikilen
Oğul/kız bir fidansa, torun onun meyvesi. O öyle ki bir nesli, hem korur hem yaşatır Oğul/kız bir binaysa, torun onun çatısı. Bunların sevgisiyle, atılır birden gamlar Onları görmek için, uzak sayılmaz Şam’lar Biri diğersiz olmaz, birbirini tamamlar Oğul/kız tencereyse, torun onun kapağı. Koklamaya kıyamam, o gönlümün sümbülü Rengi, ray’hası farklı, has bahçenin has gülü O öyle bir gül-zâr ki, ana/baba bülbülü Oğul/kız bir gülşense, torun onun goncası. Evlatlar yaya ise, torunlar atlı gibi İyi düşün dikkat et, torunlar yatlı gibi Her şeyin küçücüğü, daha da tatlı gibi Oğul/kız sermayeyse, torunlar onun kârı. Ne söylese hoş gelir, bize onların sözü Tercih kullanmak çok zor, onlar ebeveyn gözü Torun evlattan önde, demek ki özün/özü Oğul/kız bir cevizse, TORUNLAR ONUN İÇİ… 05/05/’13 Hanifi KARA |