Şairin şuuru
Önüne serilmiş şu sonsuz âlem,
Maddeden manaya dalandır şair. Bir elinde kâğıt, birinde kalem, Yirmi dokuz harfe çobandır şair. Sağırın kulağı, dilsizin sesi, Sevdanın kaynağı, aşkın kendisi, Güzelliğin özü, Allah vergisi, Deredir, ırmaktır, ummandır şair. Ayırmaz dikeni, gülü yapraktan, Zevk alır kalplere kandil asmaktan, Ateşten, havadan, sudan, topraktan, Âdem hamuruna harmandır şair. Nerede saklıysa gizli hazine, Rumuzu rehberin düşen izine, Pranga vurulsa onun dizine, Barışın özüyle ihvandır şair. Hak bilerek, halkın içinden çıkar, Hanı ihya eder, kaşane yıkar, Zalime zulmedip, heceyle sıkar, Arifin dilinde irfandır şair. Her güzele dosttur, bilmez adavet, İyilik yurdundan almış vekalet, Onun idrakinde şaşmaz adalet, Hakimin hükmünde vicdandır şair. Bahçıvan bahçeye, bağbandır bağa, Defterdir ovaya, kalemdir dağa, Nesilden nesille gelecek çağa, İnamdır, ihsandır, ikramdır şair. Söz ile sürüyü yedip güdene, Maksadı bilerek, niyet edene, Kulluk bilimciyle Hakk’a gidene, Mikat mahallinde ihramdır şair. draki araefe, bayram elemi, Kilim gibi dokur benim çilemi, Ona yazdırırken kudret kalemi, Kağıdı ak pak, rahvandır şair. Hayale tapınıp, gerçek duymaza, Sözünde mukallit öze uymaza, Aşka aşıklara bedel koymaza, En zayıf haliyle şişmandır şair. Yanlışı yanlışla yanlış övdüyse, Hicvedip güzeli, çirkin övdüyse, Haklıya küfredip, Hakk’a sövdüyse, Ömrünce ebedi pişmandır şair. Aşk-ı muhabbetle gerilen yaylar, Bir anın hedefi, seneler aylar, Ona işkencedir, seneler, aylar, Ehli harabata mihmandır şair. Her kim ki doğruyu yanlış tanırsa, Siyaset yüzünden ürüp anırsa, Kendini bilmeyen, Tanrı sanırsa, Dostlarına bile, düşmandır şair. Hayale tapınıp, gerçek duymaza, Sözünde mukallit öze uymaza, Aşka aşıklara bedel koymaza, En zayıf haliyle şişmandır şair. İyilik, güzellilik, erdemden yana, Aynı gözle bakar dosta, düşmana, Doğaya, hayvana, ille insana, İlaçtır, devadır, dermandır şair. Halıdır, kilimdir, oyadır şaldır, Arıdır, çiçektir, petektir, baldır, Bağcıdır, bağbandır, ağaçtır daldır, Akciğer misali ormandır şair. Gözlerden süzülüp gönüle giden, Arifi dinleyen, cahili güden, Ya hayır konuşan, ya sükût eden, Derya dil dostlara hayrandır şair. Enginlerden engin fakat küçülmez, Gözü kamaştırır, rengi seçilmez, Gönlü hazinedir, paha biçilmez, Defineler saklı virandır şair. Hisleri çok güçlü bir gönül eri, Bütün varlıkların buluşma yeri, Ayın gözyaşları, güneşin teri, Çöle yıldız yıldız yağandır şair. İsimlerin sırrı, eşyanın dili, Ufuklardan öte lâ-mekân ili, Garipleri sarar bir ana gibi, Gurbet kuşlarına vatandır şair. Sanata ölümsüz yüce ruh katan, Tarihe silinmez imzalar atan, Nesilden nesile köprüler yapan, Gönül mabedinde Sinan’dır şair. Dışı halka dönük, içi illâ’da, Kâinat raks eder böyle binada, Sözlerin vardığı en son manada, Elifi şerh eden Kuran’dır şair. Yunusça bürünüp ete, kemiğe, Sır gibi gizlenip kana, iliğe. Tende candır, canda canan diriye, Yaralı gönlümde sultandır şair. 17.06.2000 Mustafa Yaralı |